20 Eylül 2011 Salı

Kitap güncellemesi

Ocak ayında okumaya başladığım Maya'yı yaz ortasında bitirdim çok şükür. Kesinlikle çok eğlenceli ve düşündürücü bir kitap bence. Zevkle okuyacaksınız diyebilirim, tavsiye de ederim. 

Burada derneklerin küçük küçük dükkanları var, bizim bakkallar gibi düşünün ama ikinci el kitap, kıyafet, takı vs. satıyorlar. İşin güzel yanı da kitapların çok ama çok ucuz ve gayet de temiz olması. Hal böyle olunca tabii ki yıllarca hasretini çektiğim ingilizce kitaplara burada kavuşmuş oldum. Maya'yı da bu dükkanlardan birinden almıştım işte. Ama salaklığıma geldi ki sanki orjinal dilinden okuyacakmışım gibi heveslenerek aldım. Halbuki adam ingiliz değil ki! 

Maya, biz Turunç'tayken bitti. Kitapsız kaldım napıcam needicem derken iwxf oralarda bir D&R bulabileceğimizi söyledi bana mavi kuş aracılığıyla, biz de düştük yollara. Ne var ki D&R falan hak getire, tek bulabildiğimiz Tansaş'ın kitap reyonu oldu. Ben de Elif Şafak'ın İskender'ini ve Cumhuriyet Kitapları'ndan Mustafa Balbay'ın birkaç kitabını aldım. Ama bu kitap alışverişine gitmeye fırsat bulamadan önce yazokulunun yapıldığı enstitünün güncel bir kitaplığı olduğu keşfettim! Tam anlamıyla bir kitaplık denmese de, güzel kitapları vardı ve herkese açıktı işte, daha ne olsun. Emre Kongar'ın Demokrasimizle Yüzleşmek kitabı tam da o sıralarda yokluğunu hissettiğim türden bir kitap olunca, sarıldım tabii hemen. Ne var ki kitap bizim dönme vaktimizden önce bitmedi. Bak sen şu tesadüfe ki ben de kitabı çantamda unutmuşum, taa Kuzey İrlanda'ya kadar getirmişim beraberimde. Neyse dedim, okuyup bitirince geri gönderirim, hem onlar için de hoş bir anısı olur, hem de yanına burdan aldığım kitaplardan eklerim.
Ne var ki geçtiğimiz ay, Ağustos ortasında ayaz yaşadığımız günlerden birinde şömineyi ve mumları yakmış film izlerken bir koku geldi burnuma: masadaki şeyleri itip sevdiceğin getirdiği içeceği koymak için yer açarken güzelim kitabı mumun üzerine doğru iteklemeyelim mi?! Neyse ki kokuyu takip ede ede yanan şeyin şöminede bir odun değil de kitap olduğunu farketmemiz fazla uzun sürmedi. Ancak kitap artık geri gönderilemez bir hale gelmişti. Eh böyle olunca ben de kalan kısmını rahat rahat, altını çize çize okudum. Şimdi ilk fırsatta burdan aldığım güzel kitaplardan bir set göndereceğim.

Şimdi ise tee bi zamanlar alıp da okumaya fırsat bulamadığım 1984'te sıra. Hayvan Çiftliği*'ne olan beğenimi göz önüne alırsak bu kitabı da çok seveceğimden şüphem yok ama bir de okumaya fırsat bulabilsem... 

* İlk bakışta çocuk kitabı gibi görünebilir, sakın aldanmayın, gayet politik altyapısı olan bir eserdir, okumamışsanız kesinlikle tavsiye ederim. Üstelik kitabı okuduktan sonra sizi bir de görsel şölen bekliyor ki filmi de çekilmiş ;) 


5 yorum:

  1. Bir de şu aldığımız kadar okusak; birike birike bir hal oldu yahu :)

    YanıtlaSil
  2. Ben okuyorum, sen kendine bak asıl. Şu ülkeye geldiğimizden beri kaç kitap bitirebildin? hıh!

    YanıtlaSil
  3. Elif Şafak? Kitap okumak için ilginç bir seçim olmuş bu :)

    YanıtlaSil
  4. niye ki?
    Gerçi henüz sıra ona gelene kadar daha okuyacağım çoook kitabım var ama sanırım Mahrem'di EŞ'nin okuduğum ilk kitabı, konuyu hiç ama hiç hatırlamasam da güzel diye hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
  5. Ben kardeşimin aldığı bir kitabını(Aşk) okumaya çalıştım ama eziyetten başka bir şey olmadı benim için. Kadın oldukça vasat bir yazar bana göre.. Belirgin bir antipatikliği var ve bu her kelimesine işlemiş sanki, şans vereyim dedim ama olmadı işte. Ondan şaşırdım. Belki de bende bir sorun var, bu da mümkün tabi :)

    YanıtlaSil

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.