14 Mart 2009 Cumartesi

Deli Carrie Market Miranda


Efenim şimdi şöyle oluyor. Malum blogger cadınız delirdi, her bişiye gülüyo. Yoldan araba geçiyo kız kahkahayı patlatıo, öyle feci bi durum mevzu bahis. Hatun kişi giyinir süslenir, makyajını yapar, çantasını koluna takar, Carrie edasıyla dalgalı saçlarını savura savura Bonn sokaklarında yürür. Üstü açık şeker pembesi bir vosvos görür, gülümser, o sırada karşı kaldırımdan geçmekte olan serseri kılıklı bir oğlan çocuğu bu gülümsemeyi üstüne alınır, laf atar, cevap alamasa bir bakışa da razı olsa, yine de atar, bi daha atar, sonunda basar gider. Kız Carrie edasıyla dalgalı saçlarını savura savura yürümeye devam etmektedir. O sırada aklına, bildiği hepi topu 2 lazca kelime gelir, onları söyler, eski günleri hatırlar, dekanlık koridorlarında lazca selamlaştığım kimse kimdi acaba diye düşünür, bulamaz, yüzündeki gülümseme daimdir zaten, bu düşüncelerin de belki biraz katkısı olmuş olabilir. Dükkana varır, alışveriş arabası almaksızın ilerler ve fakat sonradan anlar ki yine aldıkları taşacak kucağından, geri dönüp bir alışveriş arabası alıp yeniden dalar reyonların arasına, o sırada çarptığı limonlu trendy yığınının içinden bir tanesi düşer yere, ileriden gelmekte olan çocuk bunu görüp hızlı adımlarla gider ve düşen şişeyi alır, gözlerinin içine bakar kızın, kız zaten elindeki bi ton gülümsemeden bir demet de çocuğa verir, teşekkür edip yoluna devam eder. Alışverişi biter, aldıklarını yanında getirdiği sırt çantasına doldurur, dönüş yoluna koyulur. Bonn sokaklarında, dalgalı saçlarıyla Carrie edasıyla, yaylana yaylana yürüyen kız, "insan delirince hep gülüyo ya, gülünce daha bi güzel oluyorum yahu", diyerek koca camlı binalardan birinde kendi yansımasına bakar ki ne görsün? Sırt çantası açık yahu! =))) hiç oralı olmaz; sanki çok dolu olduğu için kapanmamış edasıyla ve fakat artık daha az yaylanarak yoluna devam eder.

Haaaa, kızı illa ki S&C kadrosundan birisine benzeteceksek bu kesinlikle Carrie değil Miranda olmalıdır keza hem saç rengi, hem huysuzluk, hem de ilişkilere bakışı yönünden oldukça benzemektedir.

Deli blogger cadımızın şimdiki planı ise bir kupaya az biraz şarap alıp nehir kenarında kitap okumaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.