24 Aralık 2009 Perşembe

Duruşma, Destek, Süpriz, Elçilik

Yine aşırı yoğun bir döneme girdim. Yazmak istediğim, mutlaka not etmek istediğim ayrıntılar ve şaşkınlıklarım var ama fırsatım olmuyor. Vakit geçtikçe yazılamıyorlar. O yüzden bir kez daha kısa kısa...

Çarşamba:
Şurada bahsettiğim olay için mahkemeye gitmem gerekti. Beni arıyorlarmış fellik fellik. Fransa'da bile aramışlar ki hiç alakam yok Fransa ile. İlla ki Numune Hastanesi'ne gidip ruh ve beden sağlığım hakkında rapor alacakmışım. Geçen yaz Ankara'da Adli Tıp'a gittiğimde başıma gelenlerden sonra (ki bu ayrıca bir yazı konusu) bir daha hiçbi yere gidip muayene falan olmak istemediğimi belirten bir dilekçe vermiştim ama kimse oralı olmamış. Neyse işte ben de hazır Kayseri'deyken, yakın zamanda yurtdışına çıkmam gerekecekken ve mahkeme beni ararken gidip şu hakim bey amca ile görüşeyim dedim ama mümkün olmadı. İlla ki duruşmaya geleceksin diye tutturdular. Ben adamın yüzünü unutmadım ama o adamın da beni bilmesine gerek yok, neden yüzleşeyim ki adamla? Ama yoook, adamlar zaten geçen duruşmaya da gelmemişlermiş, bu duruşmaya da gelmezlermiş. Neyse yapcak başka bişiy yoktu, elimiz mahkum gittik Kayseri Adliyesi'ne. Önceden sırf hakimi görmek için gidişimizde bile epeyi kötü olmuştuk, hem ben hem de sevdicek. Bu defa bir de adamla karşılaşmak falan olunca tam takım düştük yola; Sevdicek, St.Ziza, Karakuş, JLP ve tabii ki Zerrincim! İşte o zaman çok iyi anladım, düğün vs gibi mutlu günlerde yanımızda olup göbek atan insanlara asıl adliye yollarında ihtiyaç duyuluyormuş ve ben gerçekten de çok şanslıymışım. Hayatımda ilk defa bir davada bulunmanın heycanı dışında çok kayda değer bişiy olmadı. Ankara'dakinin aksine Kayseri Adli Tıp'ında çok düzgün ve aklı başında bir doktor ile psikolojikimsi bir konuşmanın ardından başka bir yere sevkim vs. gerekmeden kurtuldum. Bundan sonra duruşmalara gitmem de gerekmiyor, sonucu adresime göndereceklermiş.

Perşembe:
Otel ve katılım masraflarının organizasyon tarafından karşılandığı ama yol masraflarının üstümüze kaldığı bir kış okulu var gündemimizde. İsrail'de gerçekleşecek. TÜBİTAK'a başvurmuştuk ki destekleyeceklerini açıkladılar! Bakalım gerçekten de destek çıkacaklar mı, dönüşte göreceğiz. Gerçi parayı harcadıktan sonra verilen destek ne kadar destek olur bilmiyorum ya...

Cuma & Cumartesi:
1 aydır uğraştığımız süprüz parti oldu da bitti sonunda. Çoğu kimse güzel anılarla döndü evine sanırım. Sevdiceğe erken doğumgünü partisi düzenledik, gerçek doğumgününde İsrail'de olacağımız için! Ankara'dan trenle, İzmir'den otobüsle ve İstanbul'dan uçakla gelen süperötesi arkadaşlarla süper bir süpriz yaptık. Kafamızda "Heykeli dikilecek adam Onur" şapkalarımız, üzerinde sevdiceğin Scorpions'la aynı sahnede gitar çaldığı fotoğrafın(!) olduğu pastamız bile hazırdı.



Bugün:
İsrail Büyükelçiliği'ndeki macrea! En kısa zamanda readerınızda! =)


1 yorum:

  1. AH be ablacım o şerefsizler umarım hakettikleri cezayı bulacaklardır.
    Seni de bu şekilde uğraştıran sistemin içine edeyim afedersin. Tekrardan geçmiş olsun.

    biz ilerideki sürpriz doğum günlerine bakalım. Çağırdığın için tekrar teşekkür ederim. :)
    Öpüldün.

    YanıtlaSil

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.