18 Mayıs 2011 Çarşamba

Angry bird!




NASA'ya giden arkadaşımız Tom için yaptığım AngryBirds pastasını facebook ve twitter'da paylaşmıştım ama sanırım buraya koymaya fırsatım olmamıştı. 


       


Yarı-verimli bir günün sonuna doğru postakutumda bulduğum hediyenin üzerine sanırım o pastayı da burada paylaşmam mantıklı olacaktır... Pek anlamadınız ne dediğimi di mi? Hikaye kısa aslında. Posta kutumda bulduğum bir zarfın içinden çıktı bu kızgın kuş - en alttaki fotoğrafta görebilirsiniz kendisini. Bir firmanın hediye adı altında rüşveti aslında bu; internette onları övmem ve kendilerine 5 yıldız vermem içinmiş, böyle yazıyor içinden çıkan minik notta. Benim angry birds seven biri olduğuma dair bilgiye nerden ulaşmış olabileceklerini düşününce aklıma facebook ve twitter dışında bir yer gelmiyor doğrusu. Üstelik gelen paketin üzerinde Armagh adresim olmasına rağmen Türkiye'deki telefon numaram yazıyor. İşin daha da komik yanı ise, pakette firmaya ait hiçbir bilginin olmaması. Yani hangi firmaya 5 yıldız vermemi istedikleri hakkında hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim bu kızgın kuşun bana çok süper bir moral olduğu! Çok mutlu oldum, çok!


Hemen ofisin penceresine astım! 

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Minik süprizler için fikir arayanlara...



Çoğu arkadaşım kendilerine yaptığım minik süprizlerimi çok sever, hatta sevgilileri için yapabilecekleri başka fikirler, hediyeler sorarlardı bana. Ben de düşündüm ki, hem aklımdaki, hem de şimdiye kadar yaptığım ve bana yapılan küçük süprizleri, sevdiklerimizin hayatını neşelendirecek minik fikirleri paylaşıp başkalarına yardımcı olayım.

Eylül 2009'da bir blog alarak ilk adımını attığım ve o günden beridir sürekli aklımda olan bu blog sonunda hayata geçti bugün. Okumak ve hatta katkıda bulunmak isterseniz, buyrunuz...

15 Mayıs 2011 Pazar

Bu bir ilk!

Yıllardır burdayım, blogun geçmişini sağ taraftan görebilirsiniz, ve tabii ki blog olmadığı zamanlarda da internet benim hayatımda önemli bir etkendi. Ve yıllardır gerek blog aleminden gerekse başka vesilelerle internetten tanışıp sevdiğim insanlara minik sürprizler yaparım. Çünkü bilirim ki insanlar "internetten tanıştıkları birisinden" bir güzellik beklemezler. Yani hem şaşırtıcı bir güzelliği vardır bu minik sürprizlerin hem de tamamen özgür irademle yapılmış olurlar, "ya şimdi bi hediye almazsam bana küser" vb. baskılar olmadan. Gerçi hediye vermeye, hediye seçmeye hele ki hediye yapmaya bayılan birisi olduğum için böyle bir baskı hiç hissetmedim üzerimde şimdiye dek. Bazen kalbimi kırmış ama içten içe sevdiğim kimseler aklıma geliyor, aaa ZZZ bunu çok sever aslında, diye geçiriyorum içimden ama kırgınlığım aklıma gelen güzelliği yapmaya yetecek enerji barındırmama izin vermiyor ne yazık ki. Konumuzla alakası yok bunun zaten.

Aslında herşey Can Yayınları'nın başının altından çıktı. Okurlarına bir teşekkür mahiyetinde, facebook sayfasını beğenen okurlarına bir kitap hediye etme kararları sayesinde oldu ne olduysa... Can Yayınları'na olan sevgim sanırım çocukluğumun en güzel kitapları ile başladı... Kendimi bildim bileli var olan bu set: her birine beş kitap sığan altı kırmızı cilt... beyaz kapakların üzerindeki o minik kırmızı kalp... Kırmızı Balon, Alçacıktan Kar Yağar, Fedor Amca, Palavracı Baron... Hatta aklımda bir öykü bile vardı Can Yayınları ile ilgili. Oğlu Can'ın okumasını istediği kitapları basan bir adamın kurduğunu düşünürdüm Can Yayınları'nı. Şimdi bu yazıyı yazarken siteden okuduğuma göre de Can Yayınları işe çocuk kitapları basmakla başlamış gerçekten de. =)

Bak yine konuyu dağıttım. Can Yayınları'nı beğendim tabii ki facebook sayfasında. Aslında bu kampanya başlamadan önce beğenmiştim zaten. Sırada gidip kitabımı almak vardı ama kampanya bitmeden taa Kuzey İrlanda'dan İstanbul'a gitmem mümkün değildi. Neyse ki "hediye kitabınızı arkadaşınıza aldırabilirsiniz" dedi Can Yayınları. Şimdi o arkadaşı bulmam lazımdı. Nikahtan önce olsa "ohooo bi dolu adam var yahu istanbul'da, elbet biri alır benim için" derdim ama o zaman anladım ki Mutlu Dükkan'ın bizim için yaptığı figürleri alacak ancak bi tane sağlam dostumuz varmış; ne akrabalar, ne tanıdıklar... O yüzden şimdi de birisinden istemeden önce biraz düşüneyim dedim. Meselenin bedava kitap meselesi olmadığını anlamışsınızdır zaten, Can Yayınları bana bir hediye verecekti; tüm çocukluğum boyunca en sevdiğim kitaplarımı basan, ortaokul lise yıllarımda benimle birlikte çocukluktan çıkmış olan Can Yayınları... Derken... Olan oldu! İlk defa oldu hem de! Geçen hafta Belfast'ta geçirdiğim yorucu bir günün ardından eve geldiğimde sevdicek çantasından çıkardı. "Aras Kargo sana birşey göndermiş" dedi. Gönderici Aras Kargo olunca şaşırdım doğrusu. Açtık baktık ki sevgili küçükanat'ım göndermiş! Hayatımda ilk defa internetten tanıştığım bir arkadaşım benim için böyle zahmetlere girdi, günlük koşturmacası-kendi hayat sıkıntısı içinde bana vakit ayırdı, hayatına kattı beni...ve bu çok güzel hediye ile hiç unutmayacağım bir anı kattı hatıralarıma.


Gönderenin Aras Kargo olması meselesi ise yine Royal Mail'in halt yemesi. Adamlar buraya gelen her kargoyu açıyor yahu! Hadi şimdiye kadar Zerrincim'in gönderdiği koca kolileri merak etmiş olabilirler, Almanya'dan gönderdiğimiz kutudaki kolonyadan huysuzlanmış olabilirler tamam ama içinde kitap olduğu belli olan bir paketi neden açarsın ki be insafsız Royal Mail?! Malum fıkradaki gibi, bahçeye gömdüğüm cesetten kimsenin haberi olmasın sakın dersem gelip bahçeyi bedavaya çapalayacaklar sanırım bu gidişle =)


Yalnız herşey bir yana, zarfın üzerindeki T mührüne bayıldım, bayıldım! Her türlü kırtasiyeye deli divane olan ben, daha geçen ay bir kırtasiyede bu mühürlere bakıyordum, alsam kullanabilir miyim acaba diye. Ha nerede kullanacaksın derseniz, size yazdığım mektuplara tabii ki, başka ne işim olur ki mühürle damgayla =) Ve benim için yapılmış o resmi nasıl es geçebilirim ki? Yağan yağmura inat bahçede doktora yeterlilik raporunu yazmaya çalıştığım günlerin anısına yapıldı bu resim; benim resmim! Bir de çok güzel bir kartpostal... Hangi birine sevineyim bilemedim. Hepsine ayrı ayrı, çok ama çok sevindim!


Sözün özü efendim, sevgili küçükanadıma hepinizin huzurunda kocamaaaan teşekkürler ederim!