20 Nisan 2010 Salı
On yıllık şiirler
Teee on yıl öncesine ait şiirlerimi buldum. Buldum da ne oldu sanki?
Şurada, burada, orada, turada ve de zurada yazdığım şiirimsiler net aleminde gezinip dururken bunlara yenilerini eklemek istemiyorum doğrusu.
Aslında çok umurumda değildi kimin kopyalayıp yapıştırıp benim satırlarım üzerinden kime prim yaptığı ama son zamanlarda aklımda minik bir şiir kitabı düşüncesi var, kim bilir gerçek olur belki?
Belki bi sponsor bulurum?
Yine de bu satırları kendime saklamak keyfimi kaçırmıyor değil.
Labels:
Günlük
18 Nisan 2010 Pazar
+18 Pazar Fetvası - Devam
Konular karıştı biraz. Pazar fetvası kafa karışıklığına sebep oldu sanırım. Ben de kendimi açıklayayım derken destan yazdığımı farkedip yorum kısmından çıkıp buraya geldim. Sanırım porno ve içki meselelerine bakışımı açıklamam gerek biraz.
Bence bu ikisi kıyaslanacak şeyler değil. Ama kendilerinden uzak bir noktada kıysalanabiliyorlar. Şöyle ki:
Porno izlemek kişinin kendi zevki ve eğer varsa sevgilisiyle olan ilişkisi içerisinde değerlendirilmesi gereken bir olgu bence. Kimisi der ki "her insan porno izler, çok doğaldır." kimisi der ki "erkektir, izler, normal" kimisi der ki "ıyyy çok iğrenç" kimisi der ki "erkekler için normal ama bir kız porno izliyorsa garipserim" kimisi der ki "sevgilim porno izliyorsa bu benim yetersizliğimdendir." kimisi der ki "aman sevgilim biraz porno izlesin sakinleşsin de iki de bir tepeme binmesin". Geniş bir yelpaze içinde değişiyor bu konudaki görüşler. Ne var ki ben şu güne kadar daha hiç "porno izlemek günahtır" diyen birine rastlamadım. (Evet günah ama demiyor işte insanlar.) Tüm bu karmaşaya neden olan, en başta demek istediklerimin özeti ise buydu aslında: içki içmek ne kadar günahsa porno izlemek de o kadar günahtır. İçkiye günah deyip de porno için "adamlar çekmiş ben sadece izliyorum, günahı onların" diyene "hadi lan ordan" derim sadece. Ama diyorsan ki "içki de günahtır porno da. ama ben ancak içkiden uzak durabilecek nefse sahibim." başımın üstünde yerin var.
Aslında bu iki olgu da kişinin kendi ahlaki ve varoluşsal değerlerine göre irdelemesi gereken kişiye özerk ama sosyal sonuçları olan bir şeyler. Kimsenin müslümanlığını sorgulamak kimsenin haddi değil.
+18 Pazar Fetvası
Sabah kahvaltısı (saat 1'de ne kahvaltısıysa artık) konumuz; büyük günah küçük günah var mıdır? Göz zinası mı normal zina mı daha büyük günahtır? :))) Ne laf atamışım ortaya bea! =P
Önceki yazıda tek cümleyle geçtiğim şey tam anlaşılmamışmış, kendimi tam ifade edememişmişim yine. Şöyle desem daha iyi olurmuş, "içki içmem çünkü günah diyen adamın porno izlemesi ne biçim bir tutarsızlıktır?" He gülüm, böyle de denilebilir sorun değil benim için.
Adam 5 vakit namazında niyazındaysa, alkola hayatta dokunmam diyorsa, tutup da üzerine porno izliyorsa ben o adamın müslümanlığını sorgularım. Aynı adam ha bire yalan söylüyorsa da ben yine sorgularım. Bunları yapıp da bana dönüp "alkol içme çok günah. alkol kullandığın için sana yaklaşımım/bakışım/sevgim/vb. değişti/azaldı diyorsa zaten s.ktr ederim.
Kendi iyi müslüman, içki içmiyor, namaz kılıyorsa bu ona tüm günahlardan uzak bir şekilde orospularla yatma hakkı, porno izleme hakkı tanımaz. Bunlar da gayet günahtır, içki içmek vb. gibi. Adam bunu kabul etsin, evet bu da günahtır ama sen nasıl içki içiyorsan günah olduğunu bile bile ben de porno izliyorum günah olduğunu bile bile desin, canımı yesin. Kimse kusursuz değil zaten velev ki insanlar yaptıkları kusurları kabul etsin.
Cuma fetvası gibi oldu :)))
Labels:
+18
Azıcık sohbet
+ Kiramı kaybettim. Aslında kaybettiğim benim kiram değildi ama bu aydan itibaren ben de kira ödeyeceğim için bi bakıma benim kiram. Daha aslında, sanırım 1,5 aydır kesik olan doğalgaz faturamızı ödedik sonunda! Kış boyu bir bakıma zorunlu tasarruf olduğunu düşünüyorum şöyle ki:
- sıcak su olmadığı için banyo yapma sıklığımız yarıya indi - bulaşıkları ve kendimizi yıkamak için gerekli sıcak suyu elektrikli ısıtıcı sayesinde sağladık. Su elektrikle ısınınca mı ucuz yoksa kombi ile ısınınca mı bilmiyorum ama böyle olunca çok çok daha az su harcadığımız kesin.
- kombiyi çalıştıramadık, ev soğuk olduğunda bazı acımasızlar elektrikli ısıtıcıyı kullandı ama bunun miktarını ancak elektrik faturası gelince anlıycaz.
- doğalgaz olmayınca ocak denilen alet de bi işe yaramadı. Neyse ki elektrikli ocak var evde.
- Şimdi yazınca farkettim ki elektriğe gerçekten çok abanmışız. Tanrım sen bizi büyük faturalardan koru!
Neyseciğim, doğalgaz faturasını ödemek için yeltenince kenara koyduğum parayı bulamadığımı farkettim. Koskoca 90 TL kayboldu evin içinde yahu! Herkes bi yerden çıkacağından çok emin ama çıkabileceği her yeri aradım ben, o yüzden artık sinirlerim bozuluyor aklıma geldikçe! Bi tek çöpe bakmadım, ki ona da bakamam artık çünkü attık gitti.
+ "The Last Temptation of Christ" - "Günaha Son Çağrı" filmini izledik az önce. Kötü diyemem aslında ama çok iyi de diyemem. Kafamı karıştırdığı kesin.
+ İçki içmeyecek kadar müslüman olduğunu iddia eden insanların porno izlemesini şiddetle kınıyorum. Hatta buna hakları olmadığını düşünüyorum. Nerden çıktı diye sormayın, ne zamandır aklımdaydı, bugün yine aklıma gelince dellendim. Müslüman kimsenin pornoyla işi ne?!
+ Kafamı kurcalayan bir dolu şeyin cevabının psikolojide olduğuna inanıyorum. Mali olarak kocaman bir özgürlüğe kavuştuğum zaman ilk işim yeniden ikinci üniversite meselesine başvurup psikoloji bölüme kaydolmak olacak. Ahlak, ego, tevazu gibi konular ilk sırada yer alıyor ve ben bunları herhangi bir kitaptan okumak değil bilimsel halleriyle anlamak istiyorum.
+ Çatal uyum sağladı gibi görünüyor yeni evine. Gerçi St.Ziza'nın arkadaşlık girişimleri pek başarılı olamadı bugün ama zamanla gelişeceğini düşünüyorum. Pencereye tel alabilirsem sürekli özgür olmasından yanayım ama zibidi kafesin içinde daha rahat sanki :)
+ Tezde ilerlemeler var, Allah nazarlardan saklasın, maşallah falan diyin dua edin de bitsin bi an önce.
+ Hala bitirmem gereken başvurular var. Elimi çabuk tutmam gerek. İçim dışım motivation letter oldu ama eğer bunları şimdi yazmazsam kabus gibi bir Ekim-Kasım-Aralık ve devamı beni bekliyor olacak.
+ ve inanılmaz haber! İlk defa devam etmekte olan bir süreç içerisindeyken itiraf ediyorum: diyete başladım! Bununla ilgili yorum yapasınız diye değil, tarihe not düşmek adına yazıyorum, tek laf edenin kabusu olurum ona göre!
+ iPod'u hiç beklemediğim kadar sevdim. Alırken aklımdaki şey video izlemek ve müzik dinlemekti ama sonradan tüm maillerini bir arda kontrol edebilme meselesi acayip cazip hale geldi. Facebook'ta da artık sadece notificationları kontrol eden biri haline geldiğim için ve yüklediğim mini uygulama da bu konuda gayet başarılı olduğu için bir artı daha kazandı. Gereksiz maillerle gelen linklere tıklayıp açılmalarını beklemeye üşendiğim için artık o linklere de tıklamıyorum. Hepsi bir araya gelince internette geçirdiğim "anlamsız" vakit neredeyse %80 azaldı. Ha ama bunun yanı sıra artık ben de sıkı bir twitter takipçisi olduğumu söyleyebilirim sanırım. Çok sık yazmasam da çok sık okuyorum. Geriye deviantart, sözlük ve formspring kalıyor ama bu hesaplara tek tıkla ulaşabildiğim için kayda değer bir şey yoksa üçü toplamda 1 dakikamı ancak alıyor.
+ 400 yıldızın uzaklığının hesaplanması için gerekli olan parametrenin hatalarını bulmam gerekiyor. Bugün 102 tanesini buldum. Hepsini bulunca X-ışın parlaklığındaki hataya ulaşmamda hiçbir engel kalmayacak. Sonrasında yıldızlararası kızarma meselesini halletmem gerek. Aslında Aralık ayı falandı, hesaplatmıştım hepsini bi internet sitesine ama bi sorun olmuştu, ne olduğunu hatırlamıyorum şimdi, yarıda kalmıştı. Şimdi onu bulup halletmem gerek. Sonrası kolay zaten, grafiklere denklem fiti yapılacak ve yeni grafikler çizilecek. Tezi tamamiyle bitirmem için son 2 hafta! Bunları önümüzdeki hafta halledersem sonraki hafta da metindeki son düzeltmeleri yaparım, oldu da bitti maşallah. Tezin jüriye gönderilmesi, jüriden dönen hataların düzeltilmesi ve tez savunması derken yaz gelir zaten.
+ Mayıs'ın 9'una kadar da iki tane bildiri özeti hazırlamam gerek bu yaz gerçekleşecek olan kongre için, bakalım nasıl yetişecek hepsi birden. Büyük ihtimalle bu 9 Mayıs deadline'ı daha öteye çekilecektir ya belli de olmaz.
+ Yaz için kongre vb. tarihleri belirlenmeye başladı yavaş yavaş. Şimdiden 3 tanesi kesin. Bunlardan birinde sadece uslu katılımcı, birinde sunum sahibi, birinde de düzenleme komitesi üyesi olduğum düşünülürse kesinlikle yoğun bir yaz olacak. Gökyüzü gözlem şenliği tarihleri belirlenince burdan haber vereceğim hepinize, Cadı'nın ağzından yıldız hikayesi dinlemek ve bir haftasonu tatili yapmak isteyen varsa hazırlıklı olsun.
+ Belki başka gelişmeler de olmuştur ama şimdilik bu kadar, keza yatmadan önce bi bölüm House izlemek gibi bir planım var.
Herkese süpper bir haftasonu diliyorum!
Labels:
kısa,
neler yaşadık
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)