Ben 30 oldum, geçtiğimiz Perşembe. ve düşündüm bu geçen 30 yılda neler oldu hayatımda diye.
Gezdim! Çok gezdim! İlk gittiğim ülke Almanya oldu, sonra İtalya, İsrail, İngiltere, Kuzey İrlanda, İrlanda Cumhuriyeti, Güney Afrika, İskoçya, Güney Kore, İspanya...
Kazandım! Hem alnımın akıyla para kazandım, hem kalemimin gücüyle ülke çapında derece kazandım edebiyatta, hem de şanslı günlerimde seyahatler t-shirtler kazandım.
Kaybettim! Dedemi kaybettim. DAT'ı kaybettim. İnsanlara inancımı kaybettim.
Öğrendim! Sadece yazıları değil insanları da okumayı öğrendim. Düşüp düşüp kalkmayı öğrendim. Güvenmeyi öğrendim. Ne olursa olsun kendinden kaçamayacağını, kendini tanıman ve eğitmen gerektiğini, kendin gibi olmanın cesaret gerektirdiğini öğrendim. İngilizce öğrendim, almanca, azcık fransızca, bir iki kelime korece, işaret dilini ve yıldızların dilini öğrendim yıllarca. Ama en zoru, sabretmeyi öğrendim, zamana inanmayı.
Öğrettim! Sevmeyi öğrettim en çok. Ve bir o kadar da saygıyı ve samimiyeti. Yıldızları da öğrettim, kimi zaman matematiği, ingilizceyi ve hatta dans etmeyi de.
Kızdım! O kadar kızdım ki bardakları tabakları kırdım. Hırpaladım. Hırpalandım. Bağırdım avaz avaz. Ağladım deliler gibi. Kavga ettim. Yumruk attım ama tokat atmadım kimseye. Çok değil ama birkaç ismin üstünü de çizdim, defterden de sildim.
Fark ettim! İnsanların en çok sevgiye hasret olduğunu, sevginin gücünü.
Hastalandım! Hastaneye kaldırıldım; Almanya'da, K.İrlanda'da, Türkiye'de... Endoskopi oldum, MRI çektirdim, LP yaptırdım... Migrenim oldu, Reynauld's fenomenim oldu, depresyonum da oldu, reflüm de... ama sonunda hep iyileştim.
Sabrettim! Çok değil ama sabrettiğim günler de oldu, evet, zor oldu ama sabrettim ben de.
Sevdim! Çok sevdim! Sevdiğim kadar sevildim. Seviştim. Aldatıldım. Aldattım. Terk ettim. Aşka hep inandım. Aşk, hayatımın hep en önemli ve en büyük kısmı oldu. Ve sonunda evlendim!
Yaşlandığımı sanmıyorum ama içimdeki çocuk az da olsa büyüdü sanırım.