14 Ocak 2015 Çarşamba

Hep eski

"Günde 3 yazı girdiğim günler vardı."
"Bir ara Bumerang reklamlarını hiç kaçırmazdım."
"Sabahları koşuya çıktığım dönem..."
"Dukan diyeti ile epeyce zayıflamıştım."
"Hayvan herif ne üzmüştü beni."
"Kimse inanmadı ama ben onun mutluluğu için öyle yapmıştım."
"Eskiden bayramlarda..."

Beynimiz hep eskiyi tutuyor. Bu yüzden belki de ne bugünün tadını ne de yarının hayalini doğru düzgün yaşayabiliyoruz. Mindfuless dedikleri, bırak artık eskiden olanı düşünmeyi, saçma sapan falcılık oyunları ile geleceği tahmin etmeyi ve şu an içinde bulunduğun havayı yaşa.

Gözlemevindeyim. Kuzey İrlanda'da minik bir kasabada. Binbir imkanın tanındığı, bilimsel olarak çok verimli ve ideal bir iş yeri. Ama donuyorum. ve bu gayet komik aslında. Daha kalın mı giyinmeliydim? Kollarım üşüyor, sırtım hafif bir rüzgar serinliğinde. Isıtıcılarımız var ama yetmiyor belli ki, zaten fanlı ısıtıcı da yasak, yangın çıkarabilirmiş. Amma da takıntılılar iş güvenliği meselesine. Masam darma dağın, diğer çoğu kişiye göre, ama ben daha yeni toplarladım. Zerrincim'n gönderdiği ajanda geldi bugün, çok verimli oluyor onu kullanmak, çok iyi oldu gönderdiği, hem içine minik minik notlar da yazmış. Daha ne isterim? Analizleri yapılacak yeni yıldızların ön indirgemesini yapmışım zaten, klasörleme şeklinde saçmalamışım ama sorun değil aslında, yeter ki aklımı vereyim. Aldığım nefes hafif serince ama ayaz değiş yine de. Saat 2 oldu, burda öğle molası bitti demek bu. Bu kadar laf salatası yeter bence. Şimdi güzel bir fincan böğürtlen çayı alıp çalışmak zamanı...