Ocak ayında okumaya başladığım Maya'yı yaz ortasında bitirdim çok şükür. Kesinlikle çok eğlenceli ve düşündürücü bir kitap bence. Zevkle okuyacaksınız diyebilirim, tavsiye de ederim.
Burada derneklerin küçük küçük dükkanları var, bizim bakkallar gibi düşünün ama ikinci el kitap, kıyafet, takı vs. satıyorlar. İşin güzel yanı da kitapların çok ama çok ucuz ve gayet de temiz olması. Hal böyle olunca tabii ki yıllarca hasretini çektiğim ingilizce kitaplara burada kavuşmuş oldum. Maya'yı da bu dükkanlardan birinden almıştım işte. Ama salaklığıma geldi ki sanki orjinal dilinden okuyacakmışım gibi heveslenerek aldım. Halbuki adam ingiliz değil ki!
Ne var ki geçtiğimiz ay, Ağustos ortasında ayaz yaşadığımız günlerden birinde şömineyi ve mumları yakmış film izlerken bir koku geldi burnuma: masadaki şeyleri itip sevdiceğin getirdiği içeceği koymak için yer açarken güzelim kitabı mumun üzerine doğru iteklemeyelim mi?! Neyse ki kokuyu takip ede ede yanan şeyin şöminede bir odun değil de kitap olduğunu farketmemiz fazla uzun sürmedi. Ancak kitap artık geri gönderilemez bir hale gelmişti. Eh böyle olunca ben de kalan kısmını rahat rahat, altını çize çize okudum. Şimdi ilk fırsatta burdan aldığım güzel kitaplardan bir set göndereceğim.
Şimdi ise tee bi zamanlar alıp da okumaya fırsat bulamadığım 1984'te sıra. Hayvan Çiftliği*'ne olan beğenimi göz önüne alırsak bu kitabı da çok seveceğimden şüphem yok ama bir de okumaya fırsat bulabilsem...