"Hayat bazen onu yaşamaktan başka çare bırakmıyor insana" demişti geçenlerde bir gün sevgili Ece, twitter'da. Öyle işte...
Belçika'ya gittim, çok zorlu, çok keyifli, acayip kazıklı, acayip dostluklu ve biraz da umutlarla dolu bir toplantı oldu. Döndüm, CouchSurfer'ımız oldu, sevdicek Tr'ye gitti, yalnız kaldım, sözleşmem Mart ayına kadar uzatıldı ama Haziran'dan önce mezun olamayacağımı öğrendim. Ben de gittim Tr'ye, kızkardeşimizi evlendirdik, gördüm ki artık benim de kız kardeşim olmuş, dünyanın en mutlu ablası oldum. Doktora gittim, hala neyim olduğunu bilemediler ama ilaçların dozunu artırdık, ve döndük. Ha bir de araya kitap projesi çıktı ama sponsor gerek...
Aslında olanlar bu kadarla ibaret değil, her bir gün için sayfalarca yazacaklarım var ama ne neşem var, ne de halim. Az sonra yayınlayacağım Bumerang teklifi, onca aradan sonra yayınlayacağım ilk şey olmasın diye yazayım istedim bunları kısaca. Gönül istiyor ki anlatayım uzun uzun ama artık biliyorum, bazen hayatı yaşamaktan başke çare yok...
21 Kasım 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)