25 Mart 2010 Perşembe

K

WOS: Canım sabahki mesajını uyku sersemliğiyle cevaplayamadım, kusura bakma. Bizans anjiyo olacakmış apar topar yola koyulduk Ankara'ya geliyoruz şimdi. :(
K: Aaa çok geçmiş olsun :( çok üzüldüm, ne kadr kalcn? Görüşelim bu sefer. xxx burda ben de onunla hasret gideriyorum.
WOS: belli değil henüz, hastanedeki duruma bağlı. Zaten büyük ihtimalle doğumgünüme kadar da kalıcaz, hiç olmadı o zaman görüşürüz ama olmazsa da nisan ortası yine gelicez. korkuyorum nasıl olacak acaba, dua et bizim için.
K: tamam yani her durumda görüşüyoruz süper. Allah acil şifaler versin.

Sonrasında ne bir mesaj ne bir arama... 2 aydır tanıdığım adamlar bile değil sms yollamak, telefon edip sordular durum nasıl diye. K da bekliyordur onu arayıp hadi buluşalım diyeyim diye.

Ortalığı yıkıp dökecek kadar öfkeli olmuyorum her zaman. Gidişim sessiz oluyor kimi zaman, ruhu bile duymuyor insanların ben giderken, sonra bir anda eller bomboş...  O büyük tutkum kalmamışsa, sessizce kayıp gidiyorum. İnsanlara verilecek en büyük ceza onları benden mahrum bırakmak oluyor bazen, daha ne yapayım ki?
Sürekli el altında aptalcasına hazır kalacağımın garantisini kim veriyor acaba insanlara?

2 yorum:

  1. the rude truth:
    kendinden mahrum etmeni sallayacak insan arar.

    YanıtlaSil
  2. Oha! Yuh! Süper! Tapabilirim bu cümleye! Kesinlikle doğru, hem de çok doğru!
    Ha bi de ayrıca kendimi iyi hissetmeme sebep oldu.

    YanıtlaSil

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.