"Çok sevdiğimiz hocamız, biliminsanı, Doç. Dr. Necip HABLEMİTOĞLU 20:30 itibariyle uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Alışverişten evine dönerken başına sıkılan 9mm'lik iki kurşunla öldürüldü. Bağnaz düşünceler ve yabancı vakıfların ülkemizdeki sömürgeci çalışmalarına karşıtlığıyla bilinen hocamızın uğradığı suikast ile acaba Kopenhag'daki konuşmasında "Artık yabancı vakıfların Türkiye'de çalışmaları kolaylaştırılacak. Onlara çalışma rahatlığı sağlanacak" diyen Erdoğan devletinin bir ilişkisi olabilir miydi? Geçtiğimiz yıl (2001) Hulki CEVİZOĞLU'nun Bergama'da siyanürle altın arama çalışmalarının arkasındaki alman vakıflarıyla ilgili bir programına katılan hocamız, program öncesi ve sonrasında bizlere anlattığı derslerde aldığı tehdit telefonlarından bahsetmişti; ve artık aramızda değil... Tam da Recep Tayyip Erdoğan'ın Kopenhag konuşmasında "Özellikle Alman vakıflarının artık ülkemizden çekinmelerine gerek yok. Önlerini açacağız!" sözlerinden sonra! 2001-2002 öğretim yılı boyunca tarih derslerimi Doç. Dr. Necip HABLEMİTOĞLU'ndan almanın gururunu yaşıyorum. Çok sevdigim, degerli biliminsani, canim hocam... Ne mutlu bana ki bir sene boyunca hiç kaçırmadan girdiğim dersler, tadına doyamayıp ertesi sene sevgilimin elinden tutup yeniden dinlemek için can attığım, benim için değeri anlatılamaz o dersler, koca amfiyi dolduran yüzlerce öğrencinizin her birinin gözünün içine bakarak söylediğiniz "iyi akşamlar" hep aklımda, hep aklımda kalacak!"* Tarihimi bilip ona sahip çıkmakla faşist, insani davranmakla da komünist olmayacağımı, ama bilgilerimi insanı duygularımla birleştirip mantığımla irdelememi ve bunun da ancak hümanist bir yaklaşımdan geçtiğini öğrendim hocamdan. Ülkeme ve tarihime sahip çıkmak diğer toplumları ezmek anlamına gelmiyor, diğer toplumlardan nefret etmek ve onları yok saymak anlamına gelmiyor benim için. Kürtleri sevdiğim kadar Ermeni'lerin acısını da paylaşıyorum, ve bunları söylemekten çekinmiyorum; Türkiye'de yaşayan diğer ırklarla ve toplumlarla arama duvarlar değil köprüler kurmak için elimden geleni yapıyorum, "Çünkü Türküm ve başka Türkiye yok!.." "Sevgili Necip, kalbi gibi yüzü ve zihni temiz, güleyüzüyle canımızdan can insanımız yine seninleyiz, seni seninle anmak için birlikte olacağız…18 Aralık 2008 Perşembe günü Saat 12.30'da Karşıyaka'da 5. kapıdayız." * 18 Aralık 2002'de kaleme alınmıştır. |
18 Aralık 2008 Perşembe
18 Aralık 2002 - 20:30
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Allah kahretsin ya!!
YanıtlaSilKahredecek arkadaş kahredecek merak etme. Bir ölür bin dirilir yurtseverler.
YanıtlaSil