28 Aralık 2008 Pazar

kaaar, yokuuuuş ve atraksiyoooooon!


Dayanamadım sonunda evdeki psikopatlığa, "Zerrin'cim hadi sana bi kahve ısmarlıyım" dedim, bi bahane uydurduk evdekilere, attık kendimizi sokağa. Sitenin merdivenlerini çıkınce her zamanki kar manzarası ile karşılaştık, lapa lapa yağan kar sonucunda yokuşun dibinde birbirine girmiş bi dolu araba, sinirden gülen araç sahipleri, aracı çekmeye çalıştıkça daha fazla arabanın birbirine çarptığı bir kaos, ve benim kahkahalarım. Zerrin'cim kızdı tabii gülünmez diye ama ben bu sahneye gülüyorum, çünkü araçlarda ciddi bir hasar olmuyor, arabalar bir türlü laf dinlemiyor, kar tüm haylazlığıyla yağmaya devam ediyor ve gülmekten başka yapacak birşey olmuyor. Köşedeki taksi durağına doğru ilerledik, durakta taksi yoktu, yeni araba gelene kadar kazayı biraz daha izleyelim dedik. Amanın o da ne!!! Bizim arabalardan biri!!! Sülale kalabalık olunca ailedeki araba sayısı da fazla oluyor haliyle. "AaAAAaaAAA bizim arabaaa" çığlıkları eşliğinde arabanın yanına koşunca diğer araç sahipleri gülmeye başladı bu sefer, bu kar kaymaları her ne kadar maddi zarar veren türden kazalardan olsa da herkesi güldürüyor bir şekilde, arabalar söz dinlemeyen yaramaz ufaklıklar gibi oluyor çünkü. Hemen telefon ettik teyzeme, neyse ki onlar da bizim evdelerdi, hemen indi Şişko'cum; polis, diğer araçların sahipleri, etraftaki meraklı insanlar vs... Çok ciddi bişiy yok tabii bizim arabada ama atraksiyon oldu işte akşam akşam. Sonra da gittik kahve dünyasında birer kahve içtik, çene çaldık, deşarj olduk, geri geldik sevgili tımarhanemize..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.