İçim sanki parça parça ayrılıyo, sanki damla damla kanlar akıyo yere ve insanlar üstüne basıp basıp geçiyor.. uyuyorsun şimdi... oysa o kadar ihtiyacım var ki şimdi birisine, birisi değil işte sevgiliyi istiyor gönül yanında acı çekerken en az sevindiği zamanlardaki kadar.
Sana saçma gelse de benim bu durumlarım, senden başka kimse olsun istemiyorum yanımda, sevgilim olmalı beni en iyi anlayan en iyi sakinleştiren. Başımı kucağına koyup senin beni tüm o yeldeğirmenlerinden koruyacağına inanmak istiyorum. Ellerin dokundukça tenime, tüm acılarım gitsin istiyorum. beni anlamanı istemiyorum sadece. istiyorum ki beni en iyi anlayan, tek anlayan sen olasın...
Seni sevgilinden daha iyi anlayan birisinin olmasının acısı o kadar büyük ki...sen olmalısın, mantığını bırakıp beni anlamalı, bunu benimle paylaşmalısın... bugün telefondaki sesin ne güzeldi..şimdi kıyabilsem arayıp uyandırmaya, ne derdin çok merak ediyorum..
Senin için ne kadar anlamsız geliyor halbuki bu krizler, bu acılar bu yaralar... Okul? İş? ev? Para? ne iste çözelim diyeceğin şeylerin hiçbiri değil bunlar. Bu sadece yürekte olan, yüreğin içini acıta acıta kesen cam parçaları... Nerdesin ki? Hanisin?
Uyanınca ara beni demesem de ara mıydın ki beni, bunları okuduktan sonra? Yoksa yine çok meşgül olup gece mi ancak fırsat bulurdun buralara bakmaya?
5 ay sonra yeniden 3 yarım Rivotril... hadi yüreğim ha gayret, HELE YÜREĞİM SIKI DUR SABRET, başını eğme dik tut, bu bir rüyaydı farz et...
19 Ocak 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
seni yüreğinle ve beyninle sevenler hatırına, yüreğine de beynine de iyi bak.
YanıtlaSilrivotrili veren şerefsiz, yüreğinin beyninin üzerinden yaptığı ticaretle göbeğini kaşıyarak gerinirken, senin için doğan bir günü es geçmişsin ya o günün içinde senin için çarpan yürekler de vardı.
Ama öyle sıcacık yerlere koydun ki her birimizi, öyle alıştık ki seni düşündükçe ısınmaya, bu hallerin üşütse de yine sevginle, yine seninle, tekrar ısınabiliyoruz.
Bizi üşütme bi daha e mi?