canım acıyo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
canım acıyo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2009 Pazar

mecburi sükunet

Geldiğimden beridir, yoruldum terledim üşüdüm rüzgar çarptı vs. derken önce boğazım kaşınmaya başladı, sonra yutkunurken canım acıdı ve artık sesimi büyük miktarda kaybetmiş durumdayım. "Bi sus be kadıııın" diyenlerin gözü aydın. Konuşamıyorum ve yutkunamıyorum da. Ballı şekerli ılık zencefil içtim ama bi halta yaramıyor işte. Gecenin bu vakti de olsa yutkunamayınca insan uyuyamıyor da... Canım acıyo yaaaa :...(

19 Ocak 2009 Pazartesi

nerdesin?

İçim sanki parça parça ayrılıyo, sanki damla damla kanlar akıyo yere ve insanlar üstüne basıp basıp geçiyor.. uyuyorsun şimdi... oysa o kadar ihtiyacım var ki şimdi birisine, birisi değil işte sevgiliyi istiyor gönül yanında acı çekerken en az sevindiği zamanlardaki kadar.

Sana saçma gelse de benim bu durumlarım, senden başka kimse olsun istemiyorum yanımda, sevgilim olmalı beni en iyi anlayan en iyi sakinleştiren. Başımı kucağına koyup senin beni tüm o yeldeğirmenlerinden koruyacağına inanmak istiyorum. Ellerin dokundukça tenime, tüm acılarım gitsin istiyorum. beni anlamanı istemiyorum sadece. istiyorum ki beni en iyi anlayan, tek anlayan sen olasın...

Seni sevgilinden daha iyi anlayan birisinin olmasının acısı o kadar büyük ki...sen olmalısın, mantığını bırakıp beni anlamalı, bunu benimle paylaşmalısın... bugün telefondaki sesin ne güzeldi..şimdi kıyabilsem arayıp uyandırmaya, ne derdin çok merak ediyorum..

Senin için ne kadar anlamsız geliyor halbuki bu krizler, bu acılar bu yaralar... Okul? İş? ev? Para? ne iste çözelim diyeceğin şeylerin hiçbiri değil bunlar. Bu sadece yürekte olan, yüreğin içini acıta acıta kesen cam parçaları... Nerdesin ki? Hanisin?

Uyanınca ara beni demesem de ara mıydın ki beni, bunları okuduktan sonra? Yoksa yine çok meşgül olup gece mi ancak fırsat bulurdun buralara bakmaya?

5 ay sonra yeniden 3 yarım Rivotril... hadi yüreğim ha gayret, HELE YÜREĞİM SIKI DUR SABRET, başını eğme dik tut, bu bir rüyaydı farz et...

18 Ocak 2009 Pazar

?

Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış, kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan, naapıyordun?










Kanatlarındaki beyaz tüyleri arasından kan sızan bişiy gibi hissediyorum kendimi, melek değil kesinlikle, güvercin de değil, ne olduğumu bilmiyorum..ama beyazın içinde yol yol ilerlediğini hissettikçe kanın, kanım çekiliyor..





Sil baştan başlamak istiyorum herşeye, herşeye değil belki ama herkese sil baştan başlamak istiyorum. Söyleyemediklerim içimde kalmasın bu defa istiyorum, söylemek istediklerim başıma bela olmasın, söylediklerim yüzünden kimse kalbimi kırmasın istiyorum. Söyleyemediklerim, söylemek istediklerim ve söylediklerim için sil baştan başlamak istiyorum, en çok da hissettiklerim için. Hissettiklerimin sorumlulusunun bana onları hissettirenler olduğunun anlaşılmasını istiyorum. Tıpkı hiçbir insanın durduk yere yalan söylemeyeceği gibi, hiçbir insan durduk yere sevmez birşeyi veya durduk yere uzaklaşmaz yakın olduğu birşeyden. Tepkilerin sebebinin etkiler olduğunu sadece fizik derslerinde hatırlamasın insanlar, olmaz mı?






Şu salak küre üzerinde, normalleri benim normallerimle aynı olan tek bir insan evladı bulmak istiyorum, bu kadar mı zor?