28 Aralık 2010 Salı

Cadılar Bayramında Hoşgeldik

Boya badana işleri bitti, sıra taşınmaya geldi sonunda. Pazar günü Fred arabasıyla bize yardım etti neyse ki, yoksa onca valizi eşyayı vs.yi taşımak çok sıkıntı olacaktı bizim için. Misafirhanenin kapısına çektik arabayı, bagajı v arka koltukları doldurduk, hoop bir çırpıda geliverdik evimize. Eşyaları öyle bir anda yerleştirmek mümkün olmadı ama kaba taslak bir şekilde yerleştik. Tesadüfe bakın ki eve yerleştiğimiz gün 31 Ekim, yani Cadılar Bayramı! Hane halkı bu günü evde verdikleri bir toplantıyla kutluyorlarmış, bizi de davet ettiler. Bizim yeni evimizin iki katı olan koskoca bir mutfakta iki büyük masa. Birinde büyükler, birinde çocuklar oturuyor, herkes kıyafetler giymiş, Wilma çok hoş bir cadı, Fred de bir o kadar ilginç bir "bişiy" olmuş. İşte o anda nasıl özledim cadı şapkamı anlatamam.. Birbirinden güzel yemeklerin ardından, sıra tatlıya geldi. Tadı güzeldi ama içinden garip naylon parçaları çıkıyor gibime geldi. Ses etmedim. Bir süre sonra Fred "şans paralarından biri bende" diyince, baktım ki parayı naylona sarmışlar, hemen eşeledim tatlımı ve buldum paramı! Her zamanki gibi bulmuştum şansımı! 

Yemekten sonra dışarı çıktık. Patikanın ortasına kadar ilerledik neredeyse, 4-5 metre yüksekliğinde bir ateş! Çocuklar etrafında dönüyor, büyükler sandalyelerini çekmişler birşeyler içiyorlar, etrafta da çocukların gündüzden hazırladıkları korkunç(!) şekilli balkabakları. Çocukların en büyük eğlencesi uuupuzun metal çubuklara taklıkları marşmelovları ateşte ısıtıp yemek. Ufaklıklardan birisi bana da verdi bir tane =) Bir süre ateş etrafında oyalandıktan sonra malikanenin ön tarafına geçtik. Sırada havaifişekler! Evin büyük oğlu Tenten ve misafirliğe gelenlerden birisi daha, bahçenin çeşitli yerlerine havai fişekler takıyor ve uzaklaşıyorlar, çeşit çeşit havai fişekler patlıyor. Bazısında hedef şaşıyor ağaçlara dalıyor, bazısında sadece ses çıkıyor birşey göremiyoruz. İlk defa böylesi bir şeye dahil olduğumuz için OnurCUM da ben de heycan ve mutluluktan dört köşeyiz resmen.


Havafişek faslı bitince malikanenin içine giriyoruz. Odalardan biri hazırlanmış, şömine ve mumlar yakılmış, çocuklar çoktan yerlerini almışlar. Sally giriyor ve yerini alıyor, bize bazı korkunç hikayeler anlatıyor...

Hem çok güzel bir cadılar bayramı hem de çok güzel bir hoşgeldin karşılaması oluyor  bu etkinlik bizim için. yorgunluktan bayılmak üzereyken giriyoruz yatağımıza, evimizde ilk gecemiz...yorgun, mutlu, huzurlu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.