Herşey OnurCUM'un akşam yemeğindeki şehriyeli tavuksuyu çorbasından bahsetmesiyle başladı. O andan itibaren gözümün önünden, ffö'cümün Kayseri'deki süper karnıyarık yapan teyze restoranındaki yayla çorbası geçmeye başladı. Elin Kayseri'sinde kilise var diye duy, 3 deli yollara düş, sonra yağmur bastırsın ama "it's raining cats and dogs"taki kediler köpekler gibi yağsın, donuna kadar ıslandığın yetmezmiş gibi ıslanan kotunun paçaları suyu yukarılara kadar çeksin, baldır bacak her bi yerin ıslansın, sığınacak saçak bile bulama ve yürü yollarda, hatta taksiler bile çıkmasın yollara, en sonunda bi şekilde varıver ffö'nün tavsiyesi olan sevimli teyzenin mini restoranına ve teyze senin boynuna havlular koyarak kuruturken seni, bi yandan da en güzel çorbasını ve en özel sarmalarını versin. Ve adını hatırlayamadığım daha bi dolu süper yemek...
Şimdi ne yapıyorum? 1Lt soğuk suya Knorr Yayla Çorbası'nı ekliyorum, kaynayana kadar karıştırıyorum, kaynamaya başladıktan sonra 10 dk kısık ateşte onu yalnızlığıyla başbaşa bırakırken koşa koşa gelip bunları yazıyorum. Gecenin bu vaktinde, afiyet bal şeker olsun bana =)
anneanne ben yemek yapıyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anneanne ben yemek yapıyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Mart 2009 Cumartesi
27 Şubat 2009 Cuma
Cooking
Yerleri süpürdüm, yetmedi, pencerenin önünü ve masayı temziledim, kabloları düzenledim vs. Bi elimde kalem, karşımda da kuantum kitabı, ekranda tık tık tık ne gelirse onlardan işte, ha bu arada bilgisayarı da temizledim, virüslerim vardı yine. Neyse işte tıkırdarken şu siteyi buldum, çok sevdim, sanırım siz de seversiniz;

Evde ne varsa listede işaretliyorsunuz, elinizdekilerle ne pişirebileceğinizi, nasıl pişireceğinizi anlatıyor size. İngilizce ama idare ediverin artık :)
A bi de, "sadece elmam var" diye işaretlediğimde çıkan yazıya çok güldüm, mutlaka ona da bi bakın!
Evde ne varsa listede işaretliyorsunuz, elinizdekilerle ne pişirebileceğinizi, nasıl pişireceğinizi anlatıyor size. İngilizce ama idare ediverin artık :)
A bi de, "sadece elmam var" diye işaretlediğimde çıkan yazıya çok güldüm, mutlaka ona da bi bakın!
27 Kasım 2008 Perşembe
Günlerden çarşamba...

Bugün biraz garipti.. sabah 7 de uyanıp tekrar uyuyup, 10 da uyanıp tekrar uyuyup 11,5'da kesin bir kararla dikildim ayağa. Bloguma gelen yorumları okuyup keyiflendim bi güzel. Sonra mail-check faslında gördüm ki, dün derdimi anlatan bir yazmıştım kuantum dersinin asistanına, akıllı çocuk tam istediğim cevabı vermiş, içim rahatladı. Facebook check kısmında ortaokuldan beri çok sevdiğim ve üstelik daha bu sabah rüyamda gördüğüm bir arkadaşımın kafa karışıklığını farkettim ve hemen burnumu sokma sürecini başlattım. Ah ne iyi etmişim, keyifmiz yerine geldi ikimizin de. Zaten konu da gönül meseleleriymiş pek tabii, bol bol güldük. Tüm cadıca fikirlerimi empoze ettiğimi düşünüyorum ama gelişmeleri görüciiz artık. Sonra da 'yılbaşı alışverişi faslına başlama zamanıdır witchie' dedim ve boynumda fotoğraf makinem, sırtımda olası hediye paketlerine hazırlıklı sırt çantamla attım kendimi weinachtmarkt yollarına.
Sonracıımmaaa, anlaşılmazlığın doruklarında hissetmeme neden olan canım sevgilimden bi kart aldım bugün. Anlaşılmazlığın ufak tepelerinden birinde hissettiğim günlerden birinde yazıp göndermiş olduğu için bugünü kurtarmamıza da yardımcı olacak sevimlilikteydi ki zaten postakutusundan zarfı aldıktan sonra bi on dakika kalakaldım olduğum yerde, ağzım kulaklarımda =)
Şimdi de fotoğrafları biraz düzenleyip dA'ya yükleme vakti...
Song of the day: Loituma -Leva's Polka
Color of the day: Eflatun
Adjective of the day: gradial
Smiley of the day:

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)