10 Aralık 2008 Çarşamba

Hala bayram!

Üçüncü gün artık Zerrin'cime iyice fenalıklar gelmiştir, hızlıca duş alırız sırayla ve doooğru kuaföre yol alırız. Gerçi kuaför faslı Zerrin'cimi yine sıkan bişiydir ama ben cik cik ötmeye başlayınca saçım yapıldıktan sonra, onun da neşesi yerine gelir. Belki 7.Cadde'de bi fincan kahve içeriz, belki biraz yürür eve gideriz, belki Ayşegül'e telefon ederiz, İzmir'de değilse onunla buluşuruz, ya da Zerrin'cim işe gider ...
Ben de Haydut ve Eşkiya'yla buluşurum, Migros'ta veya Armada'da veya Kızılay'da, önce bi güzel Mc Donald's ziyafeti çekerim onlara, bacak kadar boylarına bakmadan kendileri ödemeye kalkışırlar, sonra ben ödeyince önce bozulur gözüme bakarlar biz çocuk muyuz edasıyla sonra jeton düşer ve işin tadını çıkarırlar. Yemeğin ardından ya sinemaya gireriz ya Fantasialand veya benzeri ne varsa mekanda.

Ne kadar lüzumsuz iş varsa hepsini yaparız muhtemelen ve benim tüm bayram harçlıklarım bitme noktasına yaklaşırken hadi artık yeter dediğimde herkes doymuştur haylazlığa ve kimse itiraz etmez, yorgun argın yola koyuluruz ve muhtemelen istikamet bizim ev olur, ama Sevinç'in nazına niyazına bağlı olarak benim onlara gitmem de mümkündür. Eğer bize gidersek zaten Sevinç'ler kalkışa hazır vaziyette bekledikleri için çocukları alıp giderler hemen, eğer onlara gidersek biraz sohbetten sonra hemen bi Tabu oynanır, üstüne belki bir okey, duruma göre belki biraz tavla...

Eşkiya yeni öğrendiği şeyleri çalar gitarla, Haydut da eksik kalmaz kemanı alır gelir, onlar çalar ben söylerim sonra kesmez bu durum enişteye sulanırım şu sazı bi çıkarsana diye, ortam değişir hemen, türküler dile gelir, zaman nasıl geçer bilmezsin, telefon gelir evden, "Witchie orda mı? Merak ettik saat kaç oldu" diye, halbuki herkes bilir benim orda olduğumu ama bu aslında "biz sıkıldık hadi gelsene" sinyalidir, eniştem beni eve bırakır, yolda sohbet ederiz onunla, ve eve girer girmez hemen hesap sorarım, "kimler geldi bakiim ben yokken bayramlaşmaya? Yönetici geldi mi? Yan komşu? Siz idae-i ziyarete gittiniz mi? Ne zaman gitceksiniz? Türkan teyze aşure falan yapmamış mı? Ben bi gidip elini öpiyim onun" diye hızlıca geçen konuşmanın ardından istikameeettt... kanepeee!

Üçüncü gün de biter, zaten bayram bitmiştir, ertesi gün de bayramın yorgunluğunu çıkarmak içindir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.