Çocukken okuldan eve gelip kendi anahtarıyla kapıyı açıp mutfak tezgahına yetişmeyen boyuyla kendine yemek ısıtmaya çalışanlardan olmadım hiç, çok şükür ki dünya huysuzu bir anneannem var. Ama yine de hala okuldan eve geldiğimde istiyorum ki odamda beni bekleyen bişiyler bulayım. Son depresif hareketlerimden birini yenme çalışması olarak aldığım balığı masanın üstünden sehpaya indirdiğimden beri bir arkadaştan çok yemeği unutulmaması gereken bir sorumluluk gibi gördüğümü farkettim ve otobüste giderken aklıma geldi odamın ışıklarını açık, pencereyi aralık, playlistte en sevdiğim müzikler ve ekranda inbox'ım olacak şekilde bırakıp çıktığımı. İstiyorum ki odama geldiğimde sanki birisi az önce çıkmış gibi olsun, sanki birisi odayı canlandırmış, benim geldiğimi anlayıp koşarak mutfağa geçmiş bana süpriz hazırlıyor gibi olsun. İstiyorum ki neşeli beklesin odam beni, içeri girdiğimde yalnızlığın soğukluğu ve depresifliği olmasın. O yüzden müziklerle, temiz havayla ve aydınlıkla karşılıyor odam beni. Ama hausmeister denilen adam benim tüm gün ışıkları ve pc'yi açık bıraktığımı farkederse pek hoş olmayacak sanırım. Keza dün akşam öğrendim ki TLH(yurt) satılması düşünülen yurtlar listesinde yerini almış sürekli zarar ettiği için =( Satışa çıkarılmamış henüz ama fazla sürmeden o da olur diyorlar. Ve hatta Erik yurdu satın almayı düşünmüş, aylık masraflarını, m2sini falan hesaplamış, çok güldüm. Ama sonra hüzünlendim. Hadi diyelim ki benim Bonn'daki hayatım en fazla 2009 Nisan'ına kadar, o zamana kadar bizi burdan kışkışlamayacaklarını umuyorum ama seneler sonra yeniden bu şehre gelip kaldığım odayı görmek istesem yerinde yeller esecek, ve ben bunu biliyorum =( Bu salak ülkenin salak kurallarını ve salak insanlarını hiç ama hiç sevmesem de odamı çok seviyorum! Asteroid Z106'nın küçük prensesi ilan etmişken kendimi, bi dolu ilk'imi yaşamışken burda, hayatımın en manyak günlerini bu binanın yıkılmasıyla gömmek istemiyorum yerin bin kat dibine. Evet biliyorum binayı yıkacaklar çünkü çok eski =(
Asteroid Z106'nın da fotoğrafını koyacaktım ama zaten burda bir kısmı görünüyor...
Song of the day: The Cure - Friday I'm in love
Color of the day: olive black
Adj.of the day: Caring
Smiley of the day:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.