10 Ağustos 2009 Pazartesi

ARTIK

ARTIK= arta kalan... Cadıdan duygularını çıkarınca geriye kalan...muhtemelen sadece düşünceler... Umuma uygun, yeri geldiğinde arkasında şiddetle durabileceğim düşüncelerim, artıklarım...

Beni ben yapan en önemli unsurun hislerim olduğunu düşünmüşümdür hep. Gerçekten de birşeyi sevmiyorsam yapamam. Zaten bu yüzdendir hayatı sevmediğim günler nefes almak istemeyişlerim. Geçenlerde danışmanım söyledi sevdiceğime, "haberin olsun ha, severse çok yoğun sever ama vazgeçerse de tam vazgeçer" diye. Danışmanım beni tabii ki çok iyi tanır ama benimle azcık vakit geçiren 5 yaşındaki çocuk bile az çok anlar halimden, yaptığım işin içinde duygularımın ne kadar çok yer tuttuğunu görür.

Heycanla izleyici sayısının 100 olmasını bekliyordum... şimdiyse sadece izleyicilerimden değil, çok severek uğraştığım blog tasarımımdan da, önceki yazılarımdan da, hepsinden de vazgeçiyorum...

Aslında vazgeçmek istiyorum ama içim el vermiyor. O nedenle yine devam ederim sanırım buraya da yazmaya zaman zaman, ama artık burası içimi dökebildiğim bir yer olmaktan tamamiyle çıktı. Yazdıklarımın hesabını vermek zorunda olduğum bi yer halini aldı. Yazdıklarımsa çoğunlukla hissettiklerim olduğu için hislerimin hesabını verir hale geldim. Bu durum artık o kadar rahatsız ediyor ki yazmak istediğim birçok şeyi yazamıyorum bile. Bu yüzden yeni bir adres, yeni bir isimle devam edeceğim sanırım içimdekileri yazmaya, umarım asıl içimdekileri döke döke yazdığım o yerde de buluşuruz sizlerle. Ve sanırım burası artık, kimiliğini açık eden birçok bloggerın yaptığı gibi, çoğunlukla düşüncelerimi anlatan yazılar içerecek... Böylece kırgınlıklarımın, üzüntülerimin, hassasiyetlerimin ve sevinçlerimin hesabını vermek zorunda kalmayacağım kimseye...Böyle olunca da muhtemelen eskisi kadar sık olmayacak yazılarım. Artık gittiğim etkinlikleri, ilgimi çeken kimi bilimsel olayları ve sanırım daha sık astronomi bilgileri içerecek...

Yani, evet hala burdayım, ama kalbim gidiyor, haber edeyim dedim, hoşçakalın...

3 yorum:

  1. :( her bitiş yeni bir başlangıçtır
    her yeni başlangıç zıp zıp süprizler barındırır içinde
    (bu laf aslında pek edebi pek farklıydı bende bu hal aldı)
    süprizi bol başlangıçlar sana cadıcım

    YanıtlaSil
  2. Haklısın aslında: Şimdi bana küfretmek istesen, Zerrin'in saçı kötü olmuş demek istesen, Ziza da bi banyoyu temizlemedi demek istesen, MK hâlâ salonda sigara içiyor diye sitem etmek istesen ikilemde kalırsın yazsam mı yazmasam mı diye ve sonuçta yazamazsın. Haklısın; sen başka bi tane aç:)))

    YanıtlaSil
  3. Bi kere bizim en temiz mekanımız zaten banyomuz, biliyosun ki hâne halkı olarak hepimiz hijyene önem veririz. Üstelik MK da misafir geldiği zaman dışında hiç sigara içmiyo salonda. Ama evet sana da Zerrin'e de Aziz'e de MK'ya da ve daha başkalarına da kızdığım üzüldüğüm ama söyleyemediğim fakat yazmak istediğim zamanlar oluyor...Yüzünüze söyleyemediğim kırgınlıklarımı blogdan okumanızı da yakışık bulmuyorum ama bu durum benim yazma özgürlüğümü kısıtlamamalı; öyle değil mi? Alıp başımı gidiyorum derler ya hani; benzer şekilde işte; alıp kalbimi gidiyorum, aklım buralarda hâlâ; gönülsüz durabildiği sürece duracak. Kırgınlıklarımı başka yerde, mutluluklarımı ve düşüncelerimi yine burda herkesle paylaşmak üzere...

    YanıtlaSil

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.