astronomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
astronomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Yol...

Yine yolculuk vakti...

Bu defa hayırlı bir iş için düşüyoruz yollara. Sevdiceğin ailesi ile tanışmaya gidiyorum Rize'ye. Bi sorun çıkacağını sanmıyorum ama siz yine de bol şans dileyin bana, az biraz bi heycan yok desem yalan olur.

Rize'den İstanbul'a geçicez, sevdiceğin eski dostları ile buluşup, Amatör Astronomi Sempozyumu'na katılıp, akşam da Starfest'09 kapsamında Kilyos sahilinde yüz teleskop ile gökyüzüne bakıcaz. Bir yandan da Ajda dinleyecekmişiz.

İstanbul'dan Ankara'ya geçicez. Planda bir gece konaklamak vardı Ankara'da ama sevilmeyen misafirler nedeniyle büyük ihtimalle gittiğimiz günün akşamı yeniden yola koyulup Kayseri'ye dönücez.

Döndüğümüzde sanırım gelecek hafta salı veya çarşamba olacak. Tam okumadığım bloglarla aradaki farkı kapattım derken yine uzaklara gidiyorum. Umarım döndüğümde anlatacak güzel hikayelerim olur. Heycanlıyım sanırım :)

1 Mart 2009 Pazar

DAY 2009



Dünya Astronomi Yılı olarak ilan edildiği için sevgili 2009 senemiz, dünyanın her bir yerinde çeşit çeşit etinlikler düzenleniyor. Ben inat edip de Bonn Üniv.'deki etkinliklerde görev almadığımdan ve Türkiye'deki işlere de bulaşmak için yanıp tutuşsam da, insanların işlere uzaktan burnunu sokan cadıları sevmediklerini bilip yerimde oturmaya çalıştığımdan, şimdilik ancak zaman zaman burdan, pek de sıkıcı olmamaya çalışarak, OnurCUM'un da bahsettiği gibi lafı alakasız yerlerden astronomiye getirerek, böyle bir şekilde sosyal sorumluluğumu yerine getireyim de içim rahat etsin istedim azıcık. Yani zaman zaman size anlatacağım astronomi bilgilerinin nedeni benim yıldız aşkım değil sadece ve sadece DAY2009'dur, bu böyle biline. =) Sadece bilgi vermekten öte, sizin de evde yapabileceğiniz mini deneyler, çıktısını almak isteyeceğiniz mini borşürler ve şimdi bahsetmek istemediğim daha bi dolu minik minik yıldızıl fikirler var aklımda. Aslında fazla geç olmayacağını düşündüğüm ve benim hayatım da daha bi şekle şemale girmiş olacağı için Mayıs ayından itibaren sıklaşacak bu çalışmalarım, bunun için ayrı bir blog açmayı düşünmüyor değilim ama benim derdim hali hazırda gökyüzünü sevenlere hitab eden bir blogda astronomi ile ilgili bişiyler anlatmak değil, daha önce başını göğe kaldırıp da bir takımyıldız bulmaya çalışmamış kimselerin aklına biraz yıldız tozu serpebilmek...

Bu etkinlik kapsamında neler olup bitiyo, nerde ne var, ilginç bi etkinlik var mı, bugün nerde hangi teleskopla kim ne gözlüyor gibi sorularınız için http://www.astronomi2009.org/ adresine zaman zaman uğramanızı önerebilirim.

A bi de "2009 yılı boyunca gökyüzü bize ne gösteriler düzenliyor", "Hangi gün hangi gezegeni nerde görebilirim", "Buyün Ay hangi evrede", "Türkiye Ulusal Gözlemevi mi? O da nesi?" ve benzeri soruların cevaplarının içinde olduğu 2009 Gök Olayları Yıllığı* adı altında bir minicik kitapçık hazırlamış ulusal gözlemevimiz. Hani olur da balkonda otururken gözünüze ilişen bişiyer olursa ufo mu gezegen mi yıldız mı diye düşünürken açıp bakarsınız belki ;)


Bu maketi OnurCUM ve Ziza'nın ev arkadaşı olan Memo yaptı. Adam daha neler neler yapıyo bi görseniz... Keza göreceksiniz, çünkü Kayseri'ye ilk gidişimde Memo elimden tutup gezdirecek beni, tek tek gösterecek yaptıklarını, ben de fotoğraflarını çekicem bi güzel. Kendisinin bundan haberi yok henüz ama dert değil. Zaten bana çiii köfte de yapcak. Iııımmmhhhh!

Gökyüzünüz hep açık olsun!


*Pdf dosyasını indirmek için sağ tıkayıp, farklı kaydedin derim, keza browserlar sinir bozucu olabiliyor.

Süper!

Kuasarlar ve mikrokuasarlar sınav sonucu açıklanmış: 1,7 !!! Yazılı sınavda bildiğim halde aklıma gelmediği için yazamadığım şeyler oldu. Kadın tüm dönem anlattığı üç ana konu başlığını soru olarak yazıp verince tabii kaç sayfa yazarsan yaz hep bişiyler eksik kalıyor. O yüzden çok emin değildim alacağım nottan, 4 le geçmektense bıraksa da sözlüye girip yüksek bi notla geçsem diyodum ki bugün bi baktım internetten, 1,7 almışım. 1,7 iyi mi diyenler için açıklama: en yüksek not 1, geçmek için gerekli en düşük not 4, kalmışsan 5 almışsındır. Bu biraz yıldızların parlaklık sistemine benziyor. Bir yıldız ne kadar parlaksa o kadar küçük bir değerde oluyor. Parlaklık birimine de "kadir" adı veriliyor türkçede. Mesela Güneş -26,73 kadir; dolunay -12,6 kadir; şehir ışıkları tarafından katledilmiş bir gökyüzüne baktığınızda görebildiğiniz nadir yıldızlar genellikle -1, 0 veya 1 kadir ama ışık kirliliğinden uzak bir yerde kafanızı kaldırdığınızda görebileceğiniz en sönük yıldız 6. kadirden, ki zaten o zaman Samanyolu sizi çoktan büyülemiş olacaktır.

Gökyüzüne ilgisi olanlar belki duymuşlardır, her ne kadar Mart ayı itibariyle artık erken batıyor olsa da, Orion en ilgi çeken, en sevilen ve aslında gökyüzünde en kolay bulunan takımyıldızlardan. Özellikle takımın ortasındaki üçlüden kolaylıkla bulabilirsiniz, ki biz buna Orion'un(diğer adıyla Avcı'nın) kemeri diyoruz; buyrun size bir de tüm acemiliğimle kendi çektiğim bir fotoğraf; soldaki bina da bizim yurt binası, diğer adıyla TLH: Theodor Litt Haus.

Tamam tamam daha güzeli burda işte:
Ama yine benim çektiğimdekini (üstüne tıklayıp büyük görüntüye baktığınızda) görmeye çalışsanız iyi olur, keza şehir ışıkları arasında sizin de daha iyi bişiy görebileceğinizi hiç sanmıyorum, hıh!

Ha bi de unutmadan, bu günlerde Güneş batar batmaz o gördüğünüz cıbıl cıbıl parlayan şey kutup yıldızı falan değil; onu nasıl bulursunuz, derdi nedir ne değildir bi ara anlatırım ama şu sıralar batı yönünde gördüğünüz ve kısa bir zaman içinde batan sevgili arkadaşımız Venüs! Hepinize selamı varmış, öyle dedi, olur da bi akşam başınızı kaldırıp onunla göz göze gelirseniz, etrafınızdakilere çaktırmadan bi göz kırpsanız yetermiş, bunu da size iletmemi istedi :)

30 Ocak 2009 Cuma

Uzay yelkenlileri

Sinir zıplatıcı uzun bir sürecin ardından bu ayki Bilim ve Teknik dergisinin 38.sayfasında karşınızdayız efenim.

Merak edenler için birkaç cümle ile yazıdan bahsetmek gerekirse; uzaydaki enerjisinin yanı sıra hareketini de Güneş ışınlarından alan bir sistem tasarlanmış. Çoğu teknolojik gelişme gibi bu da eski bir bilimkurgu hayali iken, günümüzde, üzerine büyük paralar yatırılan bir araştırma konusu. Arabaların benzinle değil de rüzgarla, hem de çok daha hızlı hareket ettiğini düşünsenize? O rüzgar koca arabayı hareket ettirmeye yeter mi? ?? Kafanız karıştı mı? E alın da okuyun o zaman =)

Bulutsuz geceler...