party time etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
party time etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2009 Pazar

10E-15


1 şişe portekiz şarabı, 3 bira, 2 votka&portakal(iğrenç) içtim, eve geldiğimde saat 5'ti. Şimdi gözlerim yerinden fırlayacak gibi, yarın sabah da sınavım var.

Neyse ki güne sevgilimin tatlı sesini duyarak başladım, acayip iyi geldi. Sabahları neşeli olabilen insanlara bayılıyorum, keza ben çok huysuz olurum.

Dün gece? Gittiğim en keyifli partilerden biriydi, tabii sonradan bi kaç üstün zekalı tip sapıtmasa çok daha keyifli olacaktı. Adam CERN'de 10E-15 hassasiyete sahip mikroçipler tasarlıyor, burada PhD yapıyor ve bana gelip, çıkalım mı diyor, ben anlamıyorum, nasıl yani diyorum, yani dışarı çıkalım diyor, hayırdır diyorum naapcaz dışarda?; öpüşürüz falan işte bilmiyorum sen ne istersen diyor. Orda içen ve danseden onca hatun var, bu adam hepsine bunu soruyor mu bilmiyorum ama ben bu sorunun üzerine açılıp bi tane yapıştıramıyorum ya medeniyiz ayağına, ancak hayır diyebiliyorum. Uzun zamandan beri hiçkimseye böyle şiddetli bir tokat atma isteği duymamıştım. Hiç medeni değil miyim? Atmadım ki ulan atamadım o tokadı işte.

Allaaaaam, gözleirm pörtlüyo, artık daha fazla uyuyacak halim yok ama başım ağrıyo, gözlerimi hareket ettirsem midem bulanıyo, bi de üstüne birisi yemek yapıyo ama nasıl bir kokudur bu yaaa! Zaten kokulara hassas bi insanım, başağrısı, dünden kalmışlık ve iğrenç yemek kokusu.. kabus olmalı bu! Kusabilen bi insan olsam şimdiye elli kere kusmuştum, hem belki midem de rahatlardı o zaman.

Lisansını parçacık fiziği üzerine yapıp yeni mezun olmuş, şimdi de benden bilimadamı olmaz diyerek iş arayan bi çocukla tanıştım. Bu da Jim gibi piyano çalıyo. Sanırım bi ara buluşucaz, o çalcak ben söyliycem, süper olacak diye umuyorum ama tarzlarımızın uyması önemli tabii. Ha bi de asıl güzel haberi ne zamandır unutuyorum, Jim geliyor Bonn'a sanırım 2 haftalığına, ve sırf yeniden birlikte çalıp söyleyelim diye piyanosunu da getirecek. Valla ben olsam getirmezdim, piyano yahu, eşşek ölüsü gibi bişiy, sen tut Hollanda'dan getir, tam deli işi. Ama o anlarda aldığımız zevk, mutluluk ve sonrasındaki rahatlamaya değer mi, değer! 20 Nisan'da gelecek sanırım, çok heycanlanıyorum düşündükçe ama çalışmam gerek, Rihanna'nın Unfaithfull'unu çalışıyorduk en son ama hiç kayıt yapmamışız, merak ediyorum nasıl oluyor o şarkı...

21 Kasım 2008 Cuma

...dots... of the night /...


song of the night: seninle olmak var ya

color of the night: kusmuk yeşili! iğrenç biliyorum ama kusmadan durmam gerek artık bu ne yaa bi şişe şarapta sarhoş oldum...hüzün sarhoşluğu bu...telefonu odada bırakıp sevgili arasa bile duyamayacak olmanın b.ktan kederi ve neden bilmem kendimi cezalandırış...hep dizinin dibinde kalsam o sevgilinin olmaz sanki..bakkalın kızı olsaydım salak salak dizi dibinde otururdum halbusi...

adjective of the night: drunk

smiley of the night: çok değil ama hızlı içtim uygun bi smiley bulmak için çok geç artık..belki yarın sabah geri döneri bu entry'e, koyarım bi smiley kim bilir...

12 Kasım 2008 Çarşamba

Arkadaşlık...

...banyodan çıkınca saçlarını kurutmaya üşenen hasta arkadaşınıza yardım etmektir

...önemli bir sınav sabahı kendi kahvenizle birlikte onunkini de hazırlamaktır

...aşk acısı yüzünden iştahsız olup ne insan içine çıkmaya ne mutfağa gitmeye isteği olduğu zamanlarda ona minik bir "herşeyden biraz" tabağı hazırlamaktır

...çamaşırlarını asmak için odasından çıktığında, masasına en sevdiği meyvelerden bırakmaktır

...kendisine asılan çocuktan kurtulabilmesi için ona aşk mesajları gönderip, sevgilisi gibi telefonda konuşmaktır

...penceresindeki örümcekleri temizlemekten tiksindiği için ağlayan arkadaşınızın camlarını silmektir
... BUNU YAPARKEN GÜLÜMSEYEBİLMEKTİR!

...gecenin 1'inde sevgilisiyle barışmasının sevincini paylaşmaktır

...tüm günü aç geçirdiğiniz yorucu bir pazartesi akşam yemeği sırasında tabağı bir yana bırakıp onun ödevine yardım etmektir

...gülleri sevmediğini bilmenize rağmen ona 3 tek gül vermeye cesaret etmektir

...ödevlerini bitirmeden partiye gitmesine izin vermemektir

...partiye birlikte gidebilmek için ödevlerine yardım etmektir

...ders çalışıyor diye ona tarçınlı yoğurtlu elma tatlısı yapmaktır

...kendisini üzen çocuğun aslında ne kadar aptal olduğunu mantıklı açıklamalarla ona anlatıp yine de onu sevmesini anlayabilmektir

...pazar sabahları sessizce kahvaltı hazırlayıp kattaki herkesi kahve kokusuyla kahvaltıya davet etmektir

...onun bulaşıklarını yıkamaktır

...o gün dersinin geç bittiğini bilip onun için de fazladan yemek yapmaktır

...boş gününüzde kütüphaneye gidip geri geldiğinizde sizi merak eden insanlardır

...elma soyup kapısından hızlıca verip gitmektir

...hep birlikte mum ışığında yemek yiyebilmektir

...ayağınıza basmasına rağmen ona dans etmeyi öğretmektir

...hoşlandığı çocuk geldiği zaman arazi olmaktır

...tez projesini onunla birlikte çığlıklar atarak kutlamaktır

Arkadaşlık...
...kıymeti yaşanırken bilinesidir.