
Ne garip ki insanlar sevdikleri üzülmesin diye onları uyarırken, sözkonusu üzülme potansiyelinden defalarca daha fazla üzüyorlar birbirlerini... bazen bazı olaylara yol vermek gerek, suya ket vurmayıp salıvermek gerek akıp yolunu bulsun diye... bu "bazen"leri iyi bilmek gerek işte... "büyük" olmak da uyarılarda ne kadar direnip hangi noktadan sonra "tamam" denileceğini iyi bilmeyi gerektiriyor... halbuki ne zor... hepimiz de hayatta daha önce üstlenmediğimiz rolleri oynuyoruz ama "büyük"ler nasıl "büyük" olunacağını bilmek zorunda, anneler nasıl anne olunacağını; babalar, ablalar, abiler nasıl olunacağını iyi bilmek zorunda ki hayat daha da zorlaşmasın... taa bi ara demiştim ya hani aslında kolay değil diye... gerçekten de kolay değil ilk defa oynadığımız rollerin altından işin erbabıymışcasına kalkabilmek.
Yazamıyorum bir süredir; önce heyecandan sonra vakitsizlikten sonra da ne yazacağını bilememekten. Ama üstünden zaman geçince en çok okunası olanlar aslında tam da şimdi bu yazamadıklarım olacak biliyorum, o yüzden hızlıca özet geçmeye çalışıyorum şimdi. Şöyle oldu efenim:
23 Nisan'da burada oldukça şifreli bir dille çıtlatır gibi olduğum durumu önce evdekilere anlattık; evdekiler dediğim St.Ziza, Karakuş ve birkaç arkadaşımız daha; aynı gün ben dayanamadım Sincap'a sms attım. Yaklaşık bir hafta sonra, danışmanımıza ve Sevil Hala'ya söyledik, geçen cuma NFA'nın evini taşırken ben NFA'ya söyledim ve en son bu haftasonu ben Ankara'ya gidip Zerrincim'e ve teyzeme söyledim, Ethem'cim'e söyledim...bugün OnurCUM'un ailesine de söyledikten sonra artık sıra ancak size geldi sanırım.... tahmin eden var mı acaba? :))))
Ehm... Şey.. Kem... Küm...
Biz pek bi ciddi ciddi niyetlendik de bu sülaleri ikna etmesi pek bi zahmetli olacak; zaten Laz damarı olan iki aileden kolay kolay "tamam" lafını duymayacağımızı biliyoruz, gardımızı ona göre pek bi sıkı tutuyoruz; ölmek var dönmek yok; ya benimsin ya toprağın; istanbul-ankara 4 saat, sana sevgim 24 saat; aşk bir vişne, ye de kişne; ateşle barut yanyana durmaz...derkeeeennn...
Zuroyinelve!
