asabi witchie etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
asabi witchie etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mart 2009 Çarşamba

Geldiler yine!


- Almanya'da 17 yaşında bir çocuk bir ortaokula girip okulun çeşitli yerlerinde birilerini öldürmüş bu sabah, şimdilik 11 kişi ölü bulunmuş ama sayı artmakta sürekli. Haberleri habertürk'ten takip ediyorum. Neden aralarında Türk olup olmaması bu kadar önemli, ben anlamıyorum? İNSAN öldürülmüş orda, ÇOCUKLAR öldürülmüş! Türk ne? Alman ne? Sen nesin ki?

- Bir kurum veya kuruluşu temsil eden, belirli bir konumda bulunan insanların bozuk bir dil kullanmasına sinir olmaktan öte ciddi ciddi sinirleniyorum; "arkadaşlarıynan" nasıl bir kelimedir? "hocalarıynan" ne demektir yahu?

- Eskiden imrenerek baktığım ve fakat sonrasında kendisi ile gerçekleştirdiğim talihsiz bir konuşmanın ardından hakkındaki düşüncelerimin değiştiği Ali Alpar dün gece 5N1K'da imiş. Burdan onu izleme şansım yoktu ama ne hikmetse tanıdığım çoğu kimse de kaçırdı o programı bir şekilde. Merak ediyorum neler demiş. Konu sanırım BvT'in kapak meselesiydi. Bu konuda herkes tepedeki adamların kapağı sansürleyip Çiğdem Hn'ı da görev aldığını zannetse de ben öyle olmadığı tahmin ediyorum. Ne var ki benim de söyleyeceklerim dedikodudan öteye geçmeyeceği için duyduklarım kendime kalsa en iyisi. BvT'dekilerin kafası azcık çalışıyosa durumu kurtarmak için en azından nisan sayısında inadına Darwin'i kapağa koyarlar. Ama hiç zannetmiyorum.

- Dün gece büyük bir heycanla "haydi vur kendini şaraba" dedik sonrasında da bi kadeh şarap ve biraz da başka bişiyler eşliğinde AOM oynadık. Beklentilerimin çok altında ve çok sıkıcı bir geceydi. Ama telafisini bu gece yapalım, bu gece vuralım kendimizi şaraba, zati 91 de dün akşamki yazıyı bu sabah okumuş; akşama hazırlık olsun bari :)

- Kahvaltı sofrasında sevdiğim insanlarla vakit geçirmeyi ve bol bol çay içmeyi, ağır ağır bişiyler yemeyi sevsem de kahvaltının bizzatihi kendisinden nefret ediyorum. Sabah sabah bişiyler yemek ne kadar gereksiz bişiy yahu...

- 6 gün sonra sabahları uyandığımda sırtımı tekmeleyen bu huzursuzluk hissinin yerinde çok daha sıcak bir huzur kokusu olacağını umuyorum. 5 gün önceki paniğim kalmadı; acıdan zevk alan psikopatlar gibi, ve biraz da hissiz bir şekilde sessizce bekliyorum günlerin geçmesini.

- k yerine q, v yerine w kullananları boğazlamak istiyor "Sen daha Türkçe'deki şapkalı harfleri öğrenmeden q ve w'nun nasıl okunduğunu mu öğrendin bakiim?" diyip yanaklarından makas almak istiyorum, evet istiyorum!

21 Şubat 2009 Cumartesi

Bekle!


Msn'de vs. iki satır bişiy yazıp 5 dk cevap vermeyen insanlara sinir oluyordum eskiden, artık "meşgul demek ki ama söylemeye çekiniyodur belki" diyip ben de kendi işime dönüyorum. Ama ben böyle yapınca birden bire, "haa gidiyo musun, iyi bari" diye sitem edenlere ve "aaaa yok canım burdayım, ne meşguliyeti" tepkilerine daha çok sinirleniyorum. Ulan hödük, madem meşgul değilsin beni niye bekletiyosun ekranın karşısında? Ben işimi gücümü bırakıp sana laf yetiştirmeye çalışıyorum ama sen bi meşguliyetin olmadığı halde beni öylece bekletiyosun, bu mudur yani? Bi aklınızı başınıza devşirin yaa! Bi sinirlendirmeyin beni!!! Sabahtan akşama pc karşısında sırayla herkesin uygun olduğu saatleri bekleyip sadece sohbet etmemi mi bekliyorlar yoksa tek işimin msn, gtalk muhabbeti olduğunu mu sanıyorlar, çözebilmiş değilim.

16 Şubat 2009 Pazartesi

Ayh! Daraldım!

-Kuasarlar dersimi çok seviyorum, ona çalışmayı da çok seviyorum, hatta karar verdim ki kredisine ihtiyacım olmadığı halde sınavına da giricem sırf zevkine :) Hem ortalamam da yükselir bi zahmet.

- Kendi kendime yemek yapmayı hiç sevmiyorum ama yemeğe bi misafirim olsa en süperinden döktürüyorum resmen.

- Zaten bi tabak yemeği bile bitiremez oldum. En gıcık olduğum kız tipidir öyle tabağındakini bitiremeyen mıymıymıy, allahım ben öyle olmıyım nooluuuuuur.

- Son 2 aydır sanırım, ya da işte geldiğimden beri ne kadar olduysa, mutfağın kabusu oldum resmen. Eskiden temizlik yapan, bulaşık yıkayan eden hatun ben değilim sanki, geldiğimden beri 3 kere yemek yaktım, ama öyle böyle değil, tencere tavalar kullanılamaz hale geldi; elime ne alsam düşürüp etrafa saçar oldum; he bi de etrafa dökmeyi becerdiğim meyve pürelerim var ki temizlemesi tam bir kabus, zaten dökülenleri sildiğim bezde de kırmızı kırmızı leke kaldı.

- Bıraksalar aylarca odadan çıkmadan yaşayabileceğime inanıyorum. Hani sırf gıda alışverişi için çıkar mıyım acaba diyorum ama yok onu da yapmam, nasıl olsa hazır çorbalarım, pudinglerim ve tang'lerim bana aylarca yeter, zaten çok bişiy de yemiyorum.

- Yarın Ruxy'i karşılamak için havaalanına gidicem ama hiç canım istemiyor. Hayır kız benim gibi bi dolu eşya ile gelip giden bi tip olsa tamam diycem ama zaten eli boş gelecek neden gidip karşılıyorum anlamadım. Bi anda aşırı samimiyete gelemiyo muyum nedir, ben de bilmiyırum. Belki de yeni insanlar sokmak istemiyorumdur hayatıma, mevcutlar yeterince can sıkıyor zaten.

- Bloga da aklıma ne eserse yazmaya karar verdim, sansür falan yok artık, resti çekiyorum, yakıştıramayan okumasın, bu konuda eleştiriye de hiç açık değilim. Biz seninle ilgili bu kadar detay bilmek istemiyoruz deme hakkınız sonsuzdur, o nedenle uyarıyım dedim, bu andan itibaren bi daha "ay yayınlasam mı yayınlamasam mı" ukalalığı/şımarıklığı, her ne ise işte onu bi daha yapmıycam.

- Yediğim meyve püresinin içinden cam kırığı çıktı, bi saattir takır tukur çiğnediğim şeyler minik böğürtlen taneleri değil de cam kırıklarıysa artık içimde cam kırıkları var, ne güzel değil mi?!

- Nil'in evlenmek gerek şarkısı çok süper, az önce last fm çalınca bi kez daha taktir ettim.

- Facebook'ta tanımadığım biri eklemiş beni;
WOS: "isim çok tanıdık geliyo ama çıkartamadım... zaten tanışıyor olsak benim almanca bilmediğimi bilirdin gibi sanki bi de ?!!?"


El cevap: "yok tanışmıyoruz zaten arkadaş bulucudan ekledim sizi erciyes demi okuonuz?"


e bişiy yazmadım ben de, ignore ettim sevgili arkadaşlık talebini. ve fakat;

El mesaj: "kızdınız mı?"

WOS: "Hayır kızmadım, sadece ben facebook'u yeni insanlarla tanışmak için kullanmıyorum. Size iyi günler."


Mesaj: "kusura bakmayın lütfen bende onun için kullanmıyorum ama canım sıkıldı taradım şöyle bi ama rahatsız ettim ise özür dilerim tekrar kusura bakmayın"


WOS:"yok gerçekten önemli değil, iyi günler.."

Mesaj!!!: "size de iyi günler sizde bir gün sıkılırsanız yazın bana çünkü şu ara ben çok sıkılıorum iyi günler..."

Ya sabır allahım ya sabııırrrr! Eşşek kadar da yazıyo yani "asabiyim!" diye, hala daha ne dadanıyosun be adam!!



Asabiyim, var mı ulan itirazı olan! Heeeyyyttt!

15 Şubat 2009 Pazar

Neden uyanıyorduk?

Hani uyandığın anda gözlerinin içinin parladığı, süper mutlu ve keyifli uyandığın günler vardır ya, işte bugün onun tam tersi. Uyandım ama sanki "Ne var lan yine niye uyandık, noolcak yani" hali var gözlerimde.

Uyanalı 20 dk kadar oldu. Parça parça aklıma geliyor gördüğüm rüya; kocaman bir gemi, deniz, bilmediğim bir şekilde Anıtkabir, bir haber ajansı, parçalanmış bir bayrak direği, yaramaz çocuklar, deniz, turistler, ODTÜ'nün içinde kaybolduğumda tırmandığım yeşil ve dolambaçlı yollara benzer beyaz tepeler...

Uyanamadım mı ben daha yoksa nedir? Uyandımsa da.. Neden uyandım ben? Niye uyanıyorduk, birisi söyleyebilir mi bi zahmet lütfen...

10 Şubat 2009 Salı

?

Dünün bitmek bilmeyen aksiliklerinden sonra, bugün henüz bir aksilik olmadı ama bir tane ve kocaman aksilik olmasını bekliyorum, o da az sonra gideceğim yabancılar bürosunda olabilir sanırım. Keza, adamların istedikleri belgelerden birsini daha dün gece farkettim ve şu anda onu temin etmem imkansız. Arrrgghhh!!!

8 Şubat 2009 Pazar

Huysuz Witchie

Her ne kadar yerimde duramayışım dalgalı denizlerden kaçmış olsa da içime, iş inada bindi mi veya bir mecburiyet söz konusu oldu mu ne kadar huysuz ve çekilmez bir cadı olduğumu beni iyi tanıyanlar bilir. Hele ki sinirlendiğimde... Asabi birisi oluşum Allah'ın emri zaten, ama bu demek değil ki 7/24 sinir küpüyüm. Azcık suyuma gidilse yapamayacağım şey yok.

Herşey bi yana, benimle didişmeyi seven ama bunu saygısızlığa dönüştürmeden yapan, kızdırsa da hemen gönlümü alabilen, benim suyuma gitmesini bilen ve bana ben istemediğim halde kendi istediklerini yaptırmayı beceren insanlara ilk başlarda alenen sinir oluyorum ama genellikle bu insanlar benim çok sevdiklerimden oluyor ki bişiy gelmiyor elimden. Sonra zamanla saygım artıyor onlara, çok artıyor hem de. Sonra zaten kalbinde fersah fersah sevgi taşıyan birisi olmama rağmen evrene sığmaz hale geliyor sevgim o insana karşı.

Bu insanlar zaten beni çözmüş kimseler oldukları için genelde bi kere girdiler mi bi daha çıkmazlar hayatımdan kolay kolay. Ama son zamanlarda bu özel insanlarımdan yakın çevremde pek olmayışının eksikliğini farketmeye başlamıştım. Didişmeler olsa da sonunda ya iş samimiyetle saygısızlık arasındaki sınırda takılıyor, ya ben sinirlenmemek için alttan alıp konuyu değiştiriyorum ya da gerçekten o kadar çok sinirleniyorum ki tadım kaçıyor.

Dün ne yazık ki böyle garip ve uzun bir sinir harbi sonrası biraz kırıcı oldum sanırım. Ama şimdi düşününce işte...tamam öyle sert tepkiler yerine daha sakin olabilirdim, belki daha alttan alabilirdim belki sakınabilirdim konuşmayı devam ettirmekten ama benim de bir sinir sistemim var ve çok fazla üstüne gidildiğinde ani çıkışlar olabiliyor her ne kadar istemesem de... İşin kötü, üzücü, gece boyu beni bi o yana bi bu yana döndüren kısmı bu ama bir de sabah uyandığımda daha net bir şekilde fark ettiğim güzel bir sonrası var.. Ben o kızmış cadıdan ne zaman geçtim de yüzünde salak bir tebessümle ekrana bakmaktan başka bişiy yapmayan, kimi an kalbi ruhundan hafif duran, kimi an kalbi ruhundan hızlı çarpan bir cadıya dönüşüverdim dün gece? :) Cadı olan benim, sihirler benden çıkıyor ama zaman zaman sanki birileri de bana bu tür bişiyler yapıyo gibime geliyo...

Garip belki ama başta bahsettiğim, ben istesem de istemesem de bana istediğini yaptırmayı bilen birileri olduğu zaman etrafımda, güvende hissediyorum kendimi. Bunu yapabilen çok az insan çıktığı için, çok az insan bu geçiş hakkını kazanabildiği için, çok az insan bunu dozunu bilerek kullandığı için sanırım, böyle birisi varsa hayatımda, huzurlu ve rahat hissediyorum kendimi...

Aklıma geliverdi işte, yazmak istedim kendimi biraz. Selam olsun bana laf geçirebilen nadir insanlara!