19 Ekim 2008 Pazar

Sevindiklerim (11 Ekim 2008)

- Ap.Gal. dersinin hocası, ki koca enstitüde beni anlayan sanırım yegane insan, mail attı sabah ve sınavı 27 Ekim’e erteledi, aksi halde bu çarşamba girecektim. Sırf bu bile bugünü bayram ilan etmem için yetti tabii bana. Bir de, sözlü yapacakmış; umarım üstesinden gelebilirim.
- Sınav tarihi ertelenince acaba Frankfurt Kitap Fuarı‘na gitmesem mi diye düşünmeye başlamıştım, malum vicdanım rahat vermeyebilir diye… ZB de beni “Zaten bir grup yazar protesto edip gitmiyormuş, Ece de gitmez belki diye.” teselli ederken ben gitmeye karar verdim ve biraz araştırdım ki Ece’cim zaten gideceğine dair bir açıklama yapmış bile vakti zamanında. Oh aman bi’ sevindim, çok sevindim.

- Hemen yine aynı zaman diliminde, Bonn’dan Güneş filtresi alması için kendisine yardımcı olduğum bir arkadaşım ilk Güneş fotoğrafını çekmiş ve söz verdiği gibi bana göndermiş.


Ama resmin sağ altına da “Courtesy of WitchieOfStars” yazmış, acayip keyiflendim, anlatmam mümkün değil! (11 yıllık bir leke çevrimine sahip olan Güneş’imizin bu zamanlarda aktivitesinde bir minimum göstermesi ve nadiren leke yakalaybilmemiz açısından ayrıca önemli bir fotoğraf bu.)

- Elena ile alışverişe gittik, pazara uğradık, mandalina ucuzlamış sonunda aldım. 5 tanesi 3 Euro olan şeyin şimdi 20 tanesi 1,5 Euro. Yurda geldiğimden beri kendimi durdurmaya çalışıyorum ama 10 tanesini yedim bile şimdiden. Umarım yarın sabah koşarken sorun yaratmaz.



- Alışverişe gitmişken biraz da gezelim dedik ki merkezde satranç oynayan bir koca grup insan ve bir basketbol takımının ponpon kızları ile karşılaştık, bi’ dolu fotoğraf çektim tabii. En sevindiğim şey ise o kadar zıp zıp zıplayan kızları net çekebilmiş olmam oldu, hem de manuel ayarlarla! Öğreniyorum canım ben bu işi! ;)

Fotoğraf makinemin netlik ayarını yapmak için kullandığım digital zoom tuşu çalışmıyor diye üzülüyordum iki gündür. ‘Acaba servise mi götürsem, burda nasıl olur ki’ diye endişelenirken, tesadüf eseri, bir ayarından o özelliği kapatmış olduğumu fark ettim. Nasıl sevindim, nasıl sevindim! Zaten bir ardalan sevinci üzerine binince, eklenen her yeni sevinç kocaman oldu içimde.

- Nette bir arkadaşımla konuşurken ne zamandır beni rahatsız eden konuşma şeklini sürdürünce dayanamadım, söyledim sonunda. Umarım anladı ve bi daha yapmaz diye umutluyum, içimde tutmak zorunda kalmadığım için mutluyum, bu konuyu onunla düzgünce konuşabildiğimiz için çok daha fazla mutluyum.

- Elena ile The Big Bang Theory izledik, izlerken bi yandan da sarı, pembe, yeşil, mor yıldızlar yaptık kağıttan. Çok sevdim yıldızlarımı ama bi’ dahaki sefere üşenmeyip kağıt kesme aletimle kesicem, daha düzgün olacaklar. Bi’ de iyice çoğaldıkları zaman ben de fotoğraflarını çekip gösteririm sizlere. DeviantArt‘daki fotoğraflardan merak saldım, bu merakın bitişi de öyle olsun bari =)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki kelam etmeden gittiğinde üzülüyorum ben.